kavramlar.jpg (6719 bytes)

 

BİGBANG

 

STEPHAN HAWKİNG’İN ŞU AN GÖREMEDİĞİ GERÇEK…

"O HER AN YENİ BİR ŞANDADIR!"

(Soru: Evrenin boşlukta asılı bezelye tanesi büyüklüğünde bir nesne iken, bu noktadan sonsuza dek büyümesi... olarak anlatılan olayda evrenin bezelye tanesi büyüklüğündeyken neyin içinde yer aldığı gibi bir çelişkiyi ortaya çıkarmıyor mu Üstadım?..)

O anlatımla, bigbang ile başlayan evrenin de, bir başka evren içinde yer aldığı anlamı çıkıyor otomatikman... Bu da sonsuz evrenin varlığını ortaya koyar!.

Biz, “evrenin başı ve sonu yoktur” derken, bu mevcut bilinen evreni kastetmedik!.

Yazdıklarımı dikkatli okuyanlar; "k" anlatımındaki evren anlayışımızı; "Allah ve NOKTA" (Allah kitabı 13. baskı 66. sayfa) yazımızı okumuş olanlar; "TEKİN SEYRİ" kitabını kendilerini vererek okuyanlar, bunları yıllar önce açıkladığımızı farkedeceklerdir.

Stephan Hawking bundan önceki kitabında evrenin dışında bir tanrı olabileceğinden sözederken -okuyanlar bilir- biz öyle olmadığını anlatmıştık, dinleyenler bilir...

Özellikle "ALLAH” ismiyle işaret edilen mesajını insanların beynine sokmaya çalışırken, tanrı kavramına yer olmadığını belirtmiştik.

Hawking şimdi son kitabında, evrenin dışında bir tanrı olmadığı noktasına ulaşıp; C.... in de değindiği gibi, evrenin kendi kendisini yaratmasından, sözediyor... Bununla şuna gelecek...

"O HER AN YENİ BİR ŞANDADIR!"

"Allah" ismiyle işaret edileni bilmediği ve anlamadığı için; dışarıda da bir tanrı olamayacağını farkettiği için; "evren kendi kendini yarattı" sonucuna varıyor kendine göre haklı olarak; çünkü, varlığın özündeki YARATICILIĞI göremiyor!.

ara.jpg (366 bytes)

 

SAYISIZ AN'LARDAKİ SAYISIZ NOKTA'LARDAN

YALNIZCA BİR AN'DAKİ BİR NOKTA'DAN YARATILMIŞ

EVREN İÇRE EVRENLERDEN BİRİNDEYİZ!

 Bize göre sonsuz olan evren, bir “an”da, “nokta”dan varolmuş bir açı, “<”!

Sonsuzluk düzleminde, bir noktadan meydana gelmiş bir “<” -açı!

Evren” kelimesiyle ya da “evren içre evrenler” tanımlamasıyla anlattığımız her şey bu açıda -“<”- yer almakta!

Bu “<” açı ve dayandığı “nokta” ise, anlarından bir andaki yaratışı “”nun!

Sayısız “an”lardaki, sayısız “nokta”lardan, yalnızca bir “an”daki bir “nokta”dan yaratılmış “evren içre evrenler”den birindeyiz! 

ara.jpg (366 bytes)

 

ALGILADIĞIMIZ-ALGILAYAMADIĞIMIZ-

 TASAVVUR YA DA TAHAYYÜL ETTİĞİMİZ HERŞEY

"NOKTA"DAN MEYDANA GELMİŞTİR!

İnsanoğlunun, algıladığı ya da algılayamadığını fark ettiği her şey, yani tüm göresel ya da mutlak evrenler, “ALLAH” ismiyle işaret edilen “O”nun, kendisine göre olan bir “an”ındaki eseridir! Yani, “”nun kendisine göre sayısız olan “an”larından yalnızca bir “an”ındaki eseri!

Tüm yaratılmışların algıladığı ya da algılayamadığı; fark ettiği ya da fark edemediği; tasavvur ya da tahayyül ettiği her şey hep bu “ALLAH” isminin işaret ettiği varlığın bir “an”ındaki eseridir!

Ki bu “an”, “”nun indinde bir “nokta”dır!.

Bize göreyse çıkış “nokta”sıdır!.

“Nokta”dan meydana gelmiştir, insan-cin-melek tanımlamalarıyla anlatılan her şey ve dahi, evren içre sayısız -algılayana göre- evrenler!.

ara.jpg (366 bytes)

EVRENDE

SÜREKLİ BİR DÖNÜŞÜM SÖZKONUSUDUR

Bu konuda yola "Allah" isminin işaret ettiği mânâdan yola çıkıyorum...

Eğer biz, "Allah" isminin işaret ettiği mânâyı anlamamışsak; bu takdirde tanrının yarattığı, bigbang ile bu evrenin oluşmasını kabul edebiliriz...

Eğer "ALLAH" isminin işaret ettiği mânâyı kavrayabilecek bir akıl verilmiş ise bize, bu takdirde düşünebiliriz ki...

Her an başsız ve sonsuz olarak, bu Zâtın sıfatları ve esmâsı sınırsız bir şekilde tecelli etmektedir!..

Onun tecelliyatının, bir başı ve sonu olameyacağına göre, evrenin ve evren içre evrenlerin, ve evren dışı evrenlerin ne başı vardır ve ne de sonu vardır... Sürekli dönüşüm sözkonusudur!..

Ayrıca... Evren kavramını, biz şu andaki bedensel boyutumuzun algılamasına göre kabul etmiş durumdayız... Bedensel alıcılarımıza göre kabul ettiğimiz evren kavramı, ölümle birlikte çok değişecektir!.. Cennete girenler için ise, bugün yaşayanların düşüncelerinin yanından bile geçmediği bir hal alacaktır!.

Üstelik... Bundan biriki ay evvel New York ve New Jersey'deki TLC kanalında, Stephan Hawking'in bir görüntülü açıklaması yayınlandı...Orada Stephan Hawking şu açıklamayı yapıyordu...

"Evren tek bir bingbang’le oluşmamıştır, evren başsız ve sonsuzdur... Bigbang, evren içindeki sayısız bigbanglerden biridir"... Bigbang algıladığımız boyutla ilgilidir...

Evren acaba hangi evren; ve neye göre?... Bu konular henüz kesinlik kazanmadı... Eğer bu böyle ise, bu da böyle ise; diye düşünülegiderek yapılan bir tahmin bu günkü teoriler...

ara.jpg (366 bytes)

 

DÖNÜŞÜM VE DEĞİŞMELER, HEP

BEDENSEL ALGILAYCILARIMIZA-BEDENSEL

SENSÖRLERİMİZE GÖREDİR!

(Soru: Eğer sayısız bigbanglerin olduğu sözkonusuysa, o zaman evrendeki genişleme her yerde farklı demektir. değil mi?)

Evren acaba hangi evren; ve neye göre?... Bu konular henüz kesinlik kazanmadı... Eğer bu böyle ise, bu da böyle ise; diye düşünülegiderek yapılan bir tahmin bugünkü teoriler...

(Soru:"Evrenlerin ne başı vardır nede sonu vardır, sürekli dönüşüm sözkonusudur", demiştiniz. Bu cümleden eğer evrenlerin kıyâmetleri sonucu dönüştüklerini anlarsak, kıyameti kopan, yani dönüşen evren ne oluyor? )

Bakın şurayı iyi anlayalım...

Dönüşme ve değişmeler hep BİZE GÖRE; yani bu mevcut duyularımıza, bedensel algılayıcılarımıza, bedensel sensörlerimize GÖRE dir!..

Eğer Mutlak ilim ve kudret açısından olaya bakma kapısı bize açılırsa, görürüz ki, tanrının yaratmak için bigbangi kullandığı bir kâinat içindeyiz kavramı çok başka bir anlam kazanır... Dönüşüm, oluşum, şum şum vs hep bizim bedensel algılaşımızdan doğan kısır yakıştırmalardır!.

Esasen bütün bu ve bilemediğimiz sayıdaki tüm evrenlerin, "aknokta"lardan oluşan birer "akyapı" olan "Big Bang"larla oluşan olayla, bir noktadan çoğalmak sûretiyle meydana geldiğini anlayabilirsek, olayı misâl yollu çözmüş olacağız.

O ilk noktada, son hareket belirlenmiştir!.. Bir hücreden bir filin son hücresinin ve eriştiği son yapının programlanışı gibi..

Bu sebeple, nasıl kâinattaki sayısız birimler o tek noktadan meydana gelmişse; ve hepsi de o tek nokta`da mevcut özelliklerle bağlı ise; bütün âlemlerde görülen mânâlar dahi, ilk nokta diyeceğimiz Zât`ın ilmi`nden meydana gelmiştir. Ama, Zât`ın sonsuz-sınırsız ilmine, iradesine ve kudretine dayalı olarak...

Ahmed Hulûsi

yazdir

 

www.allahvesistemi.org