.

 

 

 

KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar-Av.Asuman Bayrakcı

 

"CÂMİ"
  • Rasûlullah devrindeki gibi Rasûlullah’ın uygulamasının yaşatıldığı mekânlar...

  • Hemen her toplumda hep tasavvuftan feyz almış gönül ehli evliyâdan yayılan sevgi ve irfan dolu yaklaşımla yayılmış ve gelmiş  "İslâm Dini"nin anlama ve yaşama amaçlı toplanma mekânları...

  • Gösterişten uzak, sâde ama insanların düşünce ufkunu açan; onlara yararlı bilgiler edindiren; "İslâm Dini"ni anlamayı ve gereklerini hakkıyla -takliden değil tahkiken- yaşamayı kolaylaştıran merkezler...

  • Gönül ehli kişilerin sevgi ve irfan yollu kazandıklarını kaçırmak için ellerinden geleni ardlarına koymayanların barınamadığı mekânlar...

  • İnsanların, korkarak değil severek; câhilce ve taklîden değil, bilgili ve hakikatini, hikmetini kavrayarak "İslâm Dini"ni değerlendirme amacıyla buluştukları mekânlar...

  • İnsanların sevgi yumağı hâlinde ilmi paylaştıkları; birbirlerinin derdiyle dertlenip, sevinciyle mutlu oldukları; "Allah" zikri ve fikri ile huzur buldukları; hoşgörülü insanların toplantı mahalleri...

  • İnsanlığın ortak kaderi olan ölümötesi yaşam gerçeğine sevgi ve irfan yollu bir anlayışla hazırlanmayı amaç ve hedef edinmiş insanların toplanma mekânları...

  • Skolastik, korkutucu, kaçırtıcı akıl ve mantık dışı saçmalıkların anlatılmadığı yerler...

  • "Allah İlmi"nin karşılıksızca paylaşıldığı buluşma mekânları...

  • "Ölenin günahlarını affettiricez" diye çeşitli şekillerde insanların istismar edilip, paralarının gasbedilmediği yerler...

  • Aldığı para hatırına insanların ibadetine yön verip, akıl verip; o nafaka kesilirse de hiç ortada görülmeyecek olanlara artık yer olmayan mekânlar...

  • Herkesi cehenneme atan; akla, mantığa bilime aykırı konuşan; ihtiyar kimsesiz dul kadının kolundaki bir bileziğe zekât verdirip, yatları, özel uçakları binekten sayarak zekât düşürmeyenlerin anlayışlarının artık geçersiz olduğu yerler...

 

SÜSLÜ HALILAR VE AVİZELER YERİNE

BİLGİSAYARLAR VE KİTAPLIKLARLA BEZENEN CÂMİLER...

Atatürk Cumhuriyet'inde, kısmen de olsa Lâikliğin uygulandığı bu topraklarda dünyaya getirdiği için Allah'a şükrediyorum!.

"İslâm Dini"ne değil, böylesine keyfî şeriat anlayışına dayalı bir "din devleti" içinde yaşamadığıma da!. O yüzden düşüncelerimi şimdilik yasaksız bir şekilde yazıp açıklayabiliyorum!.

Her ne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı bu düşüncelerimi paylaşmayı yasaklasa; hangi etkiler altında olduğu mâlum Diyanet Vakfı ile cemaatlerin fuarlarında kitaplarımızın satışına "yassah" dense de; yüzbinlerce ve yüzbinlerce okurumuz ve fikirlerimizi paylaşanımız olduğu için, gene sayısız şükürler!.

Ama gene de suçluyuz biz!. Çünkü, Ahmed Yesevî'den Mevlâna'ya; Muhyiddin A'rabî'den Yunus Emre^ye; Hacı Bektaş Velî'den Muhammed İkbal'e uzanan; Şahı Nakşıbend'de, Abdulkadir Geylânî'de, ve daha sayısız erende dile gelen "Allah" ve "İslâm Dini" anlayışını paylaşıyoruz!.

Kitaplarımızdaki Kur'ân anlayışında esas olarak Diyanet İşleri’nin bastırdığı Elmalılı Hamdi Yazır'ın "Hak Dini Kur'ân Dili" isimli tefsiri; ve gene Diyânet de dahil herkesin doğruluğunu tasdik ettiği "Kütübü Sitte"deki Allah Rasûlü açıklamalarını kaynak alıyoruz.

İnsanlar, korkarak değil severek; câhilce ve taklîden değil, bilgili ve hakikatini, hikmetini kavrayarak "İslâm Dini"ni değerlendirsinler istiyoruz!.

Suçluyuz!.

Arzuluyoruz ki, câmiler skolastik, korkutucu, kaçırtıcı akıl ve mantık dışı saçmalıkların anlatıldığı yerler olmaktan çıkıp; insanların sevgi yumağı hâlinde ilmi paylaştıkları; birbirlerinin derdiyle dertlenip, sevinciyle mutlu oldukları; "Allah" zikri ve fikri ile huzur buldukları; hoşgörülü insanların toplantı mahalleri olsun!. Bilgisayarlar ve kitaplıklarla bezensin o mahaller, süslü halılar ve avizeler yerine!. Gösterişten uzak, sâde ama insanların düşünce ufkunu açan; onlara yararlı bilgiler edindiren; "İslâm Dini"ni anlamayı ve gereklerini hakkıyla -takliden değil tahkiken- yaşamayı kolaylaştıran merkezler olsun!. Siyasi ve ekonomik çıkarlar için kullanılmasın bu kutsal yerler!.  

Bunun için de suçluyuz!.

 

 

İNSANLARIN İSTİSMAR EDİLMEYİP-

PARALARININ  GASP EDİLMEDİĞİ MEKÂNLAR...

İstiyoruz ki, "Ölenin günahlarını affettiricez" diye çeşitli şekillerde insanlar istismar edilip paraları gasbedilmesin!. Aldığı para hatırına insanların ibadetine yön verip, akıl verip; o nafaka kesilirse de hiç ortada görülmeyecek olanlar, "Din adamı" diye topluma yutturulmasın!.

 

 

"ALLAH İLMİ"NİN

 KARŞILIKSIZ PAYLAŞILDIĞI MEKÂNLAR...

"İslâm Dini"nin anlaşılması için hizmet veren ne Ahmed Yesevî buna maddi bir karşılık almıştır, ne Mevlâna, ne de hepsine ışık tutan Allah Rasûlü!. Üstelik bütün zenginliğini bu yolda Allah için harcayıp; hiç bir şeysiz âhirete intikal etmiştir. Ona uyanların pek çoğu da "Din" adına toplayıcı değil, verici, dağıtıcı olmuşlardır!.

"İslâm Dini" günümüze kadar hemen her toplumda hep tasavvuftan feyz almış gönül ehli evliyâdan yayılan sevgi ve irfan dolu yaklaşımla yayılmış ve gelmiştir!. Câmiler ise esef vericidir ki, gönül ehli kişilerin sevgi ve irfan yollu kazandıklarını kaçırmak için ellerinden geleni ardlarına koymayanlarla doludur!. Ve bu duruma Başkanlıkları tarafından seyirci kalınmaktadır!.

Herkesi cehenneme atan; akla, mantığa bilime aykırı konuşan; ihtiyar kimsesiz dul kadının kolundaki bir bileziğe zekât verdirip, yatları, özel uçakları binekten sayarak zekât düşürmeyenlerin bu anlayışları nasıl "İslâm Dini"ni bağlar ki?

 

İMAM’A GEREK OLMAYAN MEKÂN...

Rasûlullah devrinde

Rasûlullah’ın uygulamasında olduğu gibi..

(SORU: Câmide imama gerek yok mu? )

Hayır, câmide imama gerek yok!

Namaz vakti geldiğinde câmiye insanlar toplanır, içlerinde en ehil oraya geçmeye kim varsa aralarında karar verirler, ”sen bu işi daha iyi biliyorsun” derler ve başa geçirirler, hep beraber cemaatle namaz kılınır.

Rasûlullah devrinde de Rasûlullah’ın uygulaması buydu!

 

 

 

GÖNÜL KÂBESİ

  • “RUH’TAKİ ŞUUR”

  • "KALP"

  • BİLİNÇ

  • “BEYT"

  • "KÂBE"

  • Allah Esmâsının açığa çıkma yeri

  • Kişinin hakikatinden kaynaklanan Akl-ı küll

  • "Hakikat"i hissetme merkezi

  • Gönül

  • İçinde sadece Allah'ın olduğu gönül...

  • İnsanlara güvenilir sığınak

  • Hologramik özelliklere sahip dalga bedendeki şuur

  • Şuurda açığa çıkan iman nuru

  • Basiret

  • Şuurun 7.kat semâsı

  • Takva(Fenâ) ve İlâhi sıfatlar(Rıdvan)üzerine kurulan “Ev”

  • Düşünsel arınma mahalli

  • Teslim mahalli

  • Kişinin kendi varlığının var olmadığını,  yalnızca Allah'ın var olduğunu idrâk ettiği yer

  • İzâfi kişiliğinin son bulduğu yer(Yokluk-Fenâ mahalli)

  • Kişinin kendi varlığının yok olduğu, varlığında var olanın mutlak gerçek varlık olan Allah olduğunu idrâk ettiği yer

  • Perdelerin kalktığı yer

  • "Tek kare Resim"e bakanın gördüğü, sonra da "Oku"duğu ve bu "Oku"manın neticesinde de haşyeti duyduğu yer

  • Her bir surette Allah'ın vechinin var olduğunun idrak edildiği yer

  • "Hakikat'e tam dâvet"in işitildiği yer

  • "Salât"ın yaşandığı yer(Şuur boyutundaki namaz mahalli)

  • "Fâtiha"nın "Oku"nduğu yer

  • "Secde mahalli"{ Çokluğun gerçekte yokluğunun yaşandığı secde edilen mahal...Beden yanı sıra Ruhun, şuurun "Rabbül Âlemiyn"e  Secde ettiği yer}

  • Kulun Allah'a en yakîn olduğu yer

  • Duanın kabul olduğu yer

  • İçinde “Allah” İsminin çokça zikredildiği mahal

  • Kişinin kendi varlığının var olmadığını,  yalnızca Allah'ın var olduğunu idrâk ettiği makam...(Kişinin kendi varlığının yok olduğu, varlığında var olanın mutlak gerçek varlık olan Allah olduğunu idrâk ettiği makam)

  • Şirk ehlinin yaklaşamadığı mescid...

  • Tekâmülün sonu

  • Mescidler Allah'ındır!

  • Mescidlerde Allah yanısıra birine yönelmeyin... Allah yanısıra birini çağırmayın! (O’ndan gayrını zikretmeyin; isimlendirmeyin, ortak yaratmayın; halis kulluk yapın)!.

  • GÜVENİLİR SIĞINAK(Kâbe-Kalp-"Hakikat"i hissetme merkezi-Mümin gönüller- içinde “Allah” İsminin(Zikrullah) çokça zikredildiği ve Salâtın(namazın) yaşandığı kalpler-> (İmanın getirisi)

  • Kim,"Beyt"e(Kâbe-Kalp) dahil olursa, güvende olur.

  • Mescidlerde itikaf

  • Evlerinizde Allah'ın âyetlerinden ve hikmetten bildirilenleri zikredin (anın)-(Nebi hanımlarına hitap)

  • Melekûtuna sığınmak

  • Yokluğunu idrâk eden kişinin meskeni(Fakr hâlindekilerin sığınacağı yer-Fakre eren kişinin içinde bulunacağı hâl-Nazar ettiği mahâl, döneceği Hakikati)

  • Beden memleketinde(Mısır'da) Rabbiniz için bir "Ev"(Kalb) hazırlayın.

  • Allah, “Ev”inden muhacir olarak çıkandan(İzâfî kişiliğinden-fizikî ölümle zaten bitecek olan dünyevî-imaj kişiliklerinden hicret edenden) razı olmuştur.

  • "YENİ EV"

  • "Koza"sını terk edebilenin kendinde keşfedebildiği ve kullanabildiği kuvve ve özelliklerle "B"izzât "kendi elleri"yle imar ettiği "YENİ EV"i!

  • ALLAH MESCİDLERİNİ İMAR ETMEK{Kişiye kendi gönlündeki kalbindeki Allah'ı farketmek)

  • Allah Mescidlerini(Kalpleri) imar edenler(İnsanlara gönlündeki-Kalbindeki Allah’ı fark ettiren, Allah’ın varlığını Hakkal Yakîn bilenler)

  • "Allah'ın Mescidleri"ni yeryüzünde ancak Allah'a iman edenler imar eder.

  • İnsanların  gönüllerini imar eden-mâmur kılanlar, insanda B  harfinin sırrınca Allah'ın varlığını HAKKAL YAKÎN   bilenlerdir!

  • İÇİNDE KIYAM ETMENE LÂYIK OLAN MESCİDLER(Allah'tan bir takva ve Rıdvan üzere kurulan-içinde arınmışlığı seven rical’in olduğu-kıyam etmene lâyık olan mescidler)

  • Her mescid indinde ziynetinizi alın.

  • Evlerinizde Allah'ın âyetlerinden ve "Hikmet"ten(“Bilgi” ve açığa çıkış sistemi-Sistemli düşünme aklı-Sebepler ilmi-Sistem ve düzenin gerçekleri-Oluşum sistemi bilgisi) tilâvet edilenleri zikredin(anın).

  • "ALLAH"I, DIŞSALLIKTA(Âfakta) VE İÇSELLİKTE(Nefsinde-Enfüste)Esmâsı itibariyle GÖRMEK->"B" sırrıyla iman

  • “ALLAH İSMİ” ZİKRİ{"Bi-zikrillah"-Tüm mertebeleri kapsayan zikir-Hakikatindekini anma, yaşama-"Allâh" ismiyle işaret edilen "dûnunda" olan herhangi bir isimle işaret edilene "Allâh" yanı sıra varlık  vermemek-Oluşumdaki "El Esmâ" özellikleriyle yansıttığı anlamlarla, kendisinin, asla ve kesinlikle kayıtlanmaması, sınırlanmaması; açığa çıkardıklarının, hiçbir zaman hiçbir şekilde "ZÂTINI" tanımlayamayacağı gerçeği-Allah’ın "âlemlerden Ganî" ve de "benzeri hiçbir şey olamayacağı" gerçeği-Cum'a salâtının imamı olan Rasûlullah'ın hutbesi-Cuma Salâtı-Yapılmadığında büyük gazaba dûçar olunan zikir-Fenâ-Vahdet}

  • "Allah Mescidleri"nde kalpler(Gönüller), "O"nun özel ismi ile("Allah İsmi" ile) tatmin olur, huzur bulur.

  • İÇİNDE ASLA NAMAZA DURULMAYACAK MESCİDLER(Zâlimlerin kurdukları mescidler-Yalancı olduklarına Allah'ın şahidlik ettiği kişilerin açtığı mescidler-İman edenlere zarar vermek, küfür, iman edenler arasında ayrılık çıkarmak ve daha önce Allah'a ve Rasûlüne savaş açmış kimseyi gözetmek için açılan mescidler-Yıkılmaya yüz tutmuş uçurumun kenarı üzere kurulan binalar-Kalpleri parçalanmadıkça, içlerinde bir kuşku olarak devam edecek olan mescidler)

  • "ALLAH"I, DIŞSALLIKTA(Âfakta) VE İÇSELLİKTE(Nefsinde-Enfüste)Esmâsı itibariyle GÖREMEMEK-> Açık ve gizli şirk

  • Dışsallık sevgisiyle(Buzağı sevgisiyle) dolu kalpler{Sonsuz gelecekleri (içsel hakikat yaşamları) karşılığında dünya (bedensel arzu ve zevkler) hayatını satın alan bilinçler-insanın, dışsallıkla uğraşıp içselliğindekileri bilememesi-Bilincin kendini bedensellikle kayıtlaması ve bedensel bağlarla kendini başkalarına bağlaması-Sonsuz pişmanlığı ve en büyük cehennemî yanışı meydana getirecek olan şartlanmalar ve değer yargılarıyla kayıtlı bilinçler-Benliklerini ya da dışsal objeleri şirk koşanlar}-> Hakikatini inkârın getirisi!

  • İnsan, varlığına bahşedilmiş "Esmâ" mânâ ve özelliklerini dünya yaşamında keşfedip açığa çıkarma özelliğini elde edemezse(dışsallıkla uğraşıp içselliğindekileri bilemediği için) ölümle birlikte bu şansı ebeden yitirmiş olduğunu görerek sonsuz bir pişmanlığa düşecektir.

  • Dişi örümceğin evi

  • Evlere ön kapıdan girmek(Korunanlardan olmak için direkt kestirme yoldan ulaşmak)... Evlere arka kapıdan girmek(Hakikata dolaylı yoldan ulaşmak)

  • Kendi evlerinizden başka evlere, izinlerini almadan ve o hane halkına selâm vermeden girmeyin.

  • ALLAH MESCİDLERİNİ HARAP ETMEK

  • Allah'ın Mescidlerini harab edenler(Allah Mescidlerinde “Allah” İsminin zikredilmesine mâni olanlar-Nefsani yaşayanlar)

  • Eğer Allah, insanların bir kısmı ile (B sırınca) bir kısmını çıkarmasaydı, mümin gönüller (Mescidler) elbette yıkılırdı.

  • Karşımızdakinin gönlü, "Allah'ın Beyti"dir.(Gönül Kâbesinde, o Kâbe'nin sahibini görebilmek...)

 

 

"BEYT-İ MÂMUR"

·       Zâtî ilimle meydana gelmiş Esmâ mertebesi

·       Hakikat-i Muhammedî

·       Mükemmel imar edilmiş ev

·       Allâh Esmâ'sından kaynaklanan halife özelliğini yaşamakta olan insan şuuru

 
 

 

KURÂN'I BIRAKIP NEREYE GİDİYORSUNUZ?

{O, âlemler(İnsanlar) için yalnızca bir Zikir'dir (HATIRLATMADIR!)-Tekvir/26}!

 

 

 
 

 

SALÂT(Namaz)

 

UNUTULANLAR...

 

 

 
 
   

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

2012 ® RADYO YANSIMALAR web sitesi. 24 saat yayın

www.allahvesistemi.orgg