KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

 

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar

 

‘’CEM” MAKAMI’

  • Hakk’ın Hakikatinin yaşandığı bilinç seviyesi

  • Her şeyin Zât’ta fâni olduğunu müşahede ve yaşam hâli

  • Velâyetin sonucu olan, Vahdet-i Vücud anlayışının yaşamı

Seyri sûlukta yani tasavvuf çalışmalarının bir yoldan yapılması hâlinde kişi şu yedi mertebeyi aşar:

  • Ruhu cüz`isinin ne olduğunu bilir

  • Aklı ve muhakemesini farkedip, düşünerek harekete başlar

  • Aklının Akl-ı Külli olduğunu farkedip; ruhunun Ruh-u Â`zâm’la kâim olduğunu; nefs`inin Nefs-i Küll`den geldiğini hisseder.

  • Hepsinin Zât`ta fâni olduğunu müşahede eder ve neticesini yaşar. (Cem makamıdır)

  • "İbn-ül Vakt" olduğunun bilincindedir. (Vahdet-i vücûd - Ene`l Hak hâlidir) (Fenâ Fillah)

  • "Ebû`l Vakt" diye işaret edilen kemâlât ile yaşar. (Vahdet-i Şuhud) (Bakâ Billah) (fark bölümüdür)

  • "Fakr" = mahvı küll = Hiçlik (Vâhidiyet mertebesidir)

 

"KADİR" ->NÜZÛL

"CUMA"->"Mİ'RÂC"

 

KIYÂMET GÜNÜ İLE KADİR VE CUMA GÜNLERİ-GECELERİ

“CEM” MAKAMIYLA İLGİLİDİR!

 (Soru: Zât mertebesi, Kadir ve Cuma geceleridir; Vech mertebesi ise Kıyâmet ve Cuma günleridir. (Nesefi-İnsan-ı Kâmil)  Bu konuyu biraz açar mısınız? Teşekkür ederim...)

“ALLAH” adıyla işaret edilenin "ZÂT"ından bahsediş semboliktir... Çünkü "Zât" kavramından da münezzehtir ve bu kavram bize "GÖRE"dir!.

Kadir nüzûlle, Cuma Mirâc‘la “Cem” makamından kinâye ilgilidir.

Kıyâmet de gene Cem makamıyla ilgilidir. “O günde TEK BİR NEFS olarak gelirler” anlamında bir âyet vardır sanırım, ki buna işaret eder.

 

 

NEREDE OLURSANIZ OLUN HEPİNİZİ

HAKİKATİNİZ OLAN ALLAH CEM EDER

HAK, Rabbindendir (senin esmâ bileşiminin sonucudur). O hâlde sakın (bu gerçekten) şüpheye düşenlerden olma!

HERKESİN O’NA DÖNEN BİR VECHİ VARDIR... O hâlde hayırlı çalışmalarda (Rabbini tanımada) yarışın! Nerede olursanız olun hepinizi, hakikatiniz olan Allah cem eder. Kesinlikle Allah herşeye Kâdir’dir.

Nereden (hangi düşünceden) çıkarsan çık, vechini (yüzünü-müşahedeni) Mescid-i Haram’a (çokluğun gerçekte yokluğunun yaşandığı secde edilen mahale) döndür!  Bu elbette Rabbinden (kaynaklanan) bir Haktır.  Allah varlığınızın hakikati olarak, ortaya koyduklarınızdan gafil değildir.

Nereden (hangi düşünceden) çıkarsan çık, vechini (yüzünü-müşahedeni) Mescid-i Haram’a (çokluğun gerçekte yokluğunun yaşandığı secde edilen mahale) döndür! Nerede olursanız olun, vech’lerinizi o tarafa döndürün ki, insanların sizin aleyhinize bir delili olmasın. Ancak onlardan bilfiil zulüm edenler aleyhinize olur. O hâlde, onlardan korkup çekinmeyin benden çekinin ki üzerinize olan nimetimi tamamlayayım... Ki böylece umulur ki hidâyete ulaşırsınız.(Bakara/147-150)

 

 

BİLİNÇ, CEM MAKAMINDA

HAKK’TAN GAYRI OLMADIĞINI MÜŞAHEDE EDER!

Artık sanma ki, Mutmainne`ye geldikten sonra onda bedene dönük istek ve arzular görülür! Artık, onda bedene dönük istek ve arzular kalmamıştır.. Niye?.. Çünkü, Hakk`ın hakikatini yaşamağa başlamıştır.. “Cem makamı” denilen bu bilinç seviyesinde varlıkta "Hakk"tan gayrı bir şey olmadığı müşahede edilir.

"Ene`l Hak" anlayışı burada açığa çıkar. Vahdet-i Vücûd anlayışı buradan başlanarak yaşanır.

 
 

 

SALÂT(Namaz)

UNUTULANLAR

KIYAMET GÜNÜ

 

 
 

 

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

2012 ® RADYO YANSIMALAR web sitesi. 24 saat yayın

www.allahvesistemi.org