KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

 

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar

 

 

CUMU

 

 

 

 
  • "EL CÂMİ"{Tüm varlığı "çok boyutlu tek kare resim" olarak ilminde topluca seyreden. Yaratılmışları, yaratılış amaç ve işlevleri doğrultusunda toplayan!}

  • CÂMİ{Rasûlullah devrindeki gibi "Allah İlmi"nin karşılıksız paylaşıldığı (Rasûlullah’ın uygulamasının yaşatıldığı)mekânlar-Hemen her toplumda hep tasavvuftan feyz almış gönül ehli evliyâdan yayılan sevgi ve irfan dolu yaklaşımla yayılmış ve gelmiş "İslâm Dini"nin anlama ve yaşama amaçlı toplanma mekânları-Gösterişten uzak, sâde ama insanların düşünce ufkunu açan; onlara yararlı bilgiler edindiren; "İslâm Dini"ni anlamayı ve gereklerini hakkıyla -takliden değil tahkiken- yaşamayı kolaylaştıran merkezler-Gönül ehli kişilerin sevgi ve irfan yollu kazandıklarını kaçırmak için ellerinden geleni ardlarına koymayanların barınamadığı mekânlar-İnsanların, korkarak değil severek; câhilce ve taklîden değil, bilgili ve hakikatini, hikmetini kavrayarak "İslâm Dini"ni değerlendirme amacıyla buluştukları mekânlar-İnsanların sevgi yumağı hâlinde ilmi paylaştıkları; birbirlerinin derdiyle dertlenip, sevinciyle mutlu oldukları; "Allah" zikri ve fikri ile huzur buldukları; hoşgörülü insanların toplantı mahalleri-İnsanlığın ortak kaderi olan ölümötesi yaşam gerçeğine sevgi ve irfan yollu bir anlayışla hazırlanmayı amaç ve hedef edinmiş insanların toplanma mekânları-Skolastik, korkutucu, kaçırtıcı akıl ve mantık dışı saçmalıkların anlatılmadığı yerler-"Ölenin günahlarını affettiricez" diye çeşitli şekillerde insanların istismar edilip, paralarının gasbedilmediği yerler-Aldığı para hatırına insanların ibadetine yön verip, akıl verip; o nafaka kesilirse de hiç ortada görülmeyecek olanlara artık yer olmayan mekânlar-Herkesi cehenneme atan; akla, mantığa bilime aykırı konuşan; ihtiyar kimsesiz dul kadının kolundaki bir bileziğe zekât verdirip, yatları, özel uçakları binekten sayarak zekât düşürmeyenlerin anlayışlarının artık geçersiz olduğu yerler}

  • "CUMA"(CUMA GECESİ-CUMA GÜNÜ)->{"Mİ'RÂC"(Cem makamından kinâye)-> İnsanın nefsinden başlayan ve "Nefsinin Hakikati"ne yükselen (“Mi’râc” yollu Allah adıyla işaret edilene uzanan), derûnundaki yolculu-Boyut değiştirme-"Şuur sıçraması"-Ruh gücü ile yaşanan boyutsal yolculuk-Semâ katlarındaki boyutsal gezinti-“Tahkik”in tahakkuku-Esmâ hakikatine yönelişin getirisini yaşamak-Salâtın edâ edilmesi-Âfâkî ve bâtınî seyir- Aynel Yakîn müşahedesi-Hakikatinde, özünde Rabbini müşahede etme-Kişinin Allah’a vuslatı-Kişinin "Kâ’bı kavseyn" veya "ev ednâ" makamında, "Allâh"ı müşahede etmesi-Kendi varsayım benliğinin, hiç varsayılmamışçasına ortadan kalkıp, "Bâkî Allah"tır hükmünce bütün Esmâ ve sıfatlarıyla Bâkî olması hâli}

  • SALÂT(Namaz), "MÜMİN"İN "Mİ'RÂC"IDIR(Salât, Allah'a yöneliştir; "Mi’râc"ın kapısını açar mümine!)

  • "Mi'râc"ın oluşması, "Fetih"in gerçekleşmesiyle mümkündür.

  • "Mİ'RÂC"IN BASAMAKLARI, "FÂTİHA" İLE AÇILIR

  • "Mi`râc" namazdır!. Namaz ise "Mi`râc"!."Mi`râc"ı yaşayan ise, "devamlı namaz" hâlindedir!.

  • Mirâc yolu, “salât”ın yaşanmasıyla, birimin özüne dönük olarak, tüm inananlara açıktır!.

 

 

 

 

"CUM'A SALÂTI"->"ALLAH" ZİKRİ

  • Allah zikri çağrısı (Hakikatinizi HATIRLATMA çağrısı)

  • Yöneticinin toplumsal tebliğ toplantısı

  • Gölgenin sıfırlandığı vakitte ifa edilen namaz

 

 

 

CUMA’NIN GÜNÜNDEKİ SALÂT İÇİN ÇAĞRILMAK

  • EZAN->“Allah” zikri çağrısı {Allah ve Rasûlünden insanlara çağrı--“Hakikat”e tam dâvet-“ Müminin Mi’râcı salâ”ya dâvet-“Bilgi Kitab’ını tebliğ eden Allah Rasûlü’nün dâvet ettiği “Salât” a icabet uyarısı-Duyuru(Haccı Ekber Günü)-Çağrı-“Oku”maya davet edilme-"Tanrı” ve tanrılık kavramı mevcut değildir" temeline dayalı olarak, “insan”lara yol gösterme}

  • “ALLAH İSMİ” ZİKRİ->"Bİ-ZİKRİLLAH"{Tüm mertebeleri kapsayan zikir-Hakikatinizi HATIRLATMA çağrısı-Hakikatindekini anma, yaşama-"Allâh" ismiyle işaret edilen "dûnunda" olan herhangi bir isimle işaret edilene "Allâh" yanı sıra varlık  vermemek-Oluşumdaki "El Esmâ" özellikleriyle yansıttığı anlamlarla, kendisinin, asla ve kesinlikle kayıtlanmaması, sınırlanmaması; açığa çıkardıklarının, hiçbir zaman hiçbir şekilde "ZÂTINI" tanımlayamayacağı gerçeği-Allah’ın "âlemlerden Ganî" ve de "benzeri hiçbir şey olamayacağı" gerçeği-Cum'a salâtının imamı olan Rasûlullah'ın hutbesi-Cuma Salâtı-Yapılmadığında büyük gazaba dûçar olunan zikir-Fenâ-Vahdet}

  • "CUM'A SALÂTI"NIN İMAMI->HZ.RASÛLULLAH(Bütün Nebi ve Rasûllerin Yöneticisi-Yol göstereni-Önderi-Allah zikri (Hakikatinizi hatırlatma) çağrısı yapan]

  • HZ.RASÛLULLAH’IN VÂRİSLERİ{Ferdiyet sahipleri("Müferridun")-Hz.Rasûlullah'ın yaşadığı halden miras alanlar}

  • Cuma namazının bir çok özelliği yanında bir özelliği de kişinin haftalık muhasebesi içindir.

ALLAH’I TESBİH ETMEK

(Kulluk işlevini yerine getirmek)

  • "MELİK",  "KUDDÛS", "AZİYZ" VE "HAKİYM" OLAN ALLAH!

  • "EL MELİK"{Mülkü hükmünde olan Esmâ mertebesinde dilediğince şe'n alarak fiiller âlemi sûretlerinde tedbir edendir! "Her şeyin melekûtu (Esmâ kuvveleri) elinde olan (tedbirâtın bu mertebeden açığa çıktığına işaret) Subhan'dır... O'na rücu ettirileceksiniz" (36. Yâsiyn: 83). Tek Melik'tir! Ortağı olmaz. Bunun farkındalığını yaşattığının kesin ve mutlak teslimiyet dışında bir hâli olmaz! İtiraz ve isyan hiç kalmaz! "Arşı istiva" diye anlatılan olayda önde gelen özelliktir diğer birkaç özellikle birlikte...}

  • "EL KUDDÜS"{Yaratılmışlarda açığa çıkan özellik ve kavramlarla tanımlanmaktan, kayıtlanmaktan ve sınırlanmaktan berî! Tüm âlemleri Esmâ'sıyla yoktan "var" kılarken; onlarda açığa çıkan özelliklerle tanımlanıp sınırlanmaktan dahi berîdir.}

  • "EL AZİYZ"{Karşı konulmaz güç sahibi olarak, dilediğini uygulayan! Tüm âlemlerde dilediğini karşı çıkacak güç olmaksızın yerine getiren. Bu isim Rab ismiyle paralel çalışan bir isimdir. Rab özelliği Aziyz özelliğiyle hükmünü icra eder!}

  • "EL HAKİYM"{İlminin kudretiyle açığa çıkmasını sebepler zincirine bağlayarak, nedenselliği oluşturan ve böylece kesret algılamasını oluşturan.}

  • SEMÂLARDA VE ARZDA NE VARSA; Melik, Kuddûs, Aziyz ve Hakiym olan (dilediği mânâları açığa çıkarması için onları yaratan) ALLAH'I(işlevleriyle) TESBİH ETMEDELER!

  • ALLAH’I TESBİH ETMEK(Kulluk işlevini yerine getirmek)

  • Her şey -yani- "semâlar, arz ve ikisi arasındakiler", "Allah" ismiyle işaret edilenin "El Esmâ ül Hüsnâ"sıyla bildirilen özelliklerinden meydana geldiği içindir ki; algılanan ve algılanamayanların tümü, varlığı ve işleviyle "Allah" adıyla işaret edileni tespih etmektedir. Dolayısıyla, her şey ortaya koyduğu işleviyle kendisini var eden "El Esmâ" özelliklerine, yani "Allah"a kulluk hâlindedir.

  • "Hû"nun indinde olanlar, Gece ve gündüz (yaratılış amaçlarındaki işlevlerine devam suretiyle) tespih ederler; Hiç kesintisiz!

  • Semâlarda ne var ve arzda ne varsa Allah'ı tespih (ortaya koydukları işlevle Esmâ özelliklerini açığa çıkararak kulluk etmeleri) içindir.(Haşr/24)-Evrende var olarak algılanan ve algılanamayan her ne var ise, sadece Allah’ı tesbih etmesi için yaratılmıştır.

  • “ŞEY”İN TESBİHİ(Salâtının sonucu olan işlevi)

  • Evrende var olarak algılanan ve algılanamayan her ne var ise, sadece Allah'ı tesbih  etmesi için yaratılmıştır.

  • (Hiç bir şey hariç olmamak üzere) Her “şey”, kendisini meydana getiren “Allah ismi”nin mânâsının ortaya çıkışına vesile oluşu yönüyle, her an, dâimi olarak o ilâhi mânâ çevresinde dönüp durmaktadır(Tesbih etmektedir)

  • Her şey ruh ve şuur sahibi olduğu içindir ki, Allah’ı tesbih eder.

  • YARADANIN YARATMA AMACINA GÖRE TESBİH(Esmâ'sıyla onları açığa çıkaranın yaratma amacına göre yerine getirdikleri işlevleri)

  • Semâlarda ve arzda her ne varsa (Esmâ'sıyla onları açığa çıkaranın yaratma amacına göre yerine getirdikleri işlevleriyle) Allah'ı tespih etmektedir! (Saff/1)

 

 

RABBİN SALÂTI"

DAİMİ NAMAZ-HAKKEL YAKÎN MÜŞAHEDESİ

  • “Rubûbiyet” mertebesinin namazı

  • "Rabb--ül Âlemiyn"in rubûbiyet hükümlerinin ef'âl âleminde yürürlükte olması

  • Rabbın hükümlerinin, Rabbanî kudretiyle tahakkuku("terbiye")

  • Rabbin Hakk'anî vasıflar ile zuhuru-tahakkuku("Şuur" kendisini "ceberût" boyutunda tanıdığı zaman, kendi vehmî benliği, birimsel benliği kalkmış olur; ve kendisinde Hakk'anî vasıflar ile Rabb zuhur eder)

  • Rabb-ül âlemînin tüm mevcûdat üzerinde esmâ yollu mutlak tasarrufunu müşahede

  • "Namaz mü'minin mi'râcıdır" şeklindeki Hazreti Rasûlullah Aleyhisselâmın işaret ettiği namaz

  • Salât(Hakikatine yöneliş-Namaz) ile  yaşanan “Mi’râc”

  • Ârifi billah'ın namazı

“Dur! Rabbin salâtta..."

 

 
  • İŞLEVİNİ BİLMEK

  • Varlığın, tesbihindir!

  • Semâlarda ve arzda ne varsa her biri kendi tespihini (salâtının sonucu olan işlevi) gerçekten bilmiştir.

  • İŞLEVİNİ HATIRLAMAK(Hakikatini hissederek Allah'a vechini dönmek)

  • İman edenler, kendilerine hatırlatma yapıldığında; benliksiz, Rablerinin Hamdi olarak tespih (işlevlerini yerine getirirler) ederler.(Secde/15)

  • İŞLEVİNİ HATIRLAYANLAR(Tesbih edenler-Hakikatini hissederek Allah'a vechini dönenler)

(Hakikatini hissederek) ALLAH'A VECHİNİ DÖNMEK

  • "VECHULLAH"-"ALLAH'IN YÜZÜ"{"Allah'ın Vechi"-"İlâhi İsimler mertebesi"-Allah Esmâ'sının açığa çıkışı-"Kudret ve kuvvet sıfatı"nın açığa çıkışı-"Allah'ın isimleri"nin("İlâhi isimler"in) mânâları-Allah'ta mevcut bulunan mânâları müşahede-"Bilinç gözü"yle görülen "Mânêvi vücud"-Esmâ-ül Hüsnâ'da bildirilen isimler veya bunun dışında, ismi o listede, o sıralamada sayılmamış olan isimler kuvveden fiile çıktığı anda aldığı isim}

  • "Allah İsimleri", kuvveden fiile çıktığı anda, "Vechullah"-"Allah'ın yüzü" adıyla anılır.

  • "VECH"{Yüz-Şuur-Hakikat-Müşahede-Holografik gerçeklik temelinde, hakikatindeki esmâ mertebesi noktan...-İç Dünyan}

  • Herkesin O'na dönen bir vechi vardır.

  • NE YANA DÖNERSEN, "VECHULLAH" KARŞINDADIR!((Her an-her yerde) ne yana dönersen Vechullah("Allah'ın Vechi") karşındadır!(Allah Esmâ'sının açığa çıkışıyla karşı karşıyasın)!

  • Muhakkak ki Allah tüm varlığı kapsar ve ilim sahibidir.(Bakara/115)

  • "DOĞU"DA "BATI"DA ALLAH'A AİTTİR!

  • "DOĞU"{Varlığın hakikati-doğuş mahallî-Maşrik}

  • "BATI"{Sistem bilgisi-batış-kayboluş-ölüm-Mağrip}

  • NEREDE OLURSANIZ OLUN, O SİZİNLEDİR!

  • Hangi düşünceden(Nereden) çıkarsan çık, müşaheden(Vechini-yüzünü)çokluğun gerçekte yokluğunun yaşandığı secde edilen mahale (“Mescid-i Haram”a) döndür!

 "VECHULLAH"I GÖRMEK

("Allah'ı görmek-Allah İlmiyle mücehhez olmak-Basiretle görmek-Rü'yet")

  • "BÂKÎ VECH"{"Bilinç gözü"yle(Kalp gözüyle) görülen mânevi vücud}

  • Bâkî olan, "Allah'ın vechi"dir! (Dün-bugün-yarın var olan ve var olmakta devam edecek olan, "Bâkî Vech" tir!)

  • Vechlerinizi (yüzünüzü veya şuurunuzu) doğuya veya batıya (varlığın hakikati veya sistem bilgisine) çevirmeniz BİRR (işin hakikatini yaşamak) değildir. Asıl BİRR, "B" işareti kapsamında Allah'a iman edip, gelecekte yaşanacak sürece, melâikeye (algılanıp fark edilemeyen varlığın hakikati olan Allah Esmâ'sının kuvvelerine), Kitaba (varlığın hakikati ve Sünnetullaha), Nebilere iman eden; Allah sevgisiyle malı, akrabaya, yetimlere, miskinlere, yolda kalmışlara (yuvasından-vatanından ayrı düşmüş), yardım isteyenlere, kölelikten kurtarmaya veren; salâtı ikame eden (Allah'a yönelişinin bilfiil hakkını veren); zekâtını veren (Allah'ın kendisine bağışladığından bir kısmını karşılıksız paylaşan); söz verdiğinde sözünde duran; sıkıntı, hastalık ve şiddete maruz kaldığında buna dayanandır. İşte bunlar sâdıklar ve korunanlardır.(Bakara/177)

  • Allah'ı Zâtı itibariyle göremezsiniz! (Ancak O’nun ilmini, O’nun nurlarını hissedebilirsiniz içinizde!.)  Ancak Allah Kendisi, kendisini görür!

  • "Allah'ın yüzü"(Vechullah-"Bilinç gözü"yle görülen "Mânevi Vücud", şuur gözüyle ("Kalb gözü"yle) görülür.

  • Gözler, O'nu idrâk edemez... Fakat O, görüşleri idrâktadır!
    Allah'ı görme, görme fiili değil; bir idrâk-bir ilimdir.
    Basiretinle(İlim ile) baktığında, varlık "Tek bir bütün"dür...
    "Allah'ın yüzleri"ni değil.... "Allah'ın yüzü"nü!("Vecihlerini" değil; "Tek Vechi" görürsün!)

  • O ismin, o resmin, o rengin, o dilin, o dinin, o ırkın ardındaki varlık, Allah’a ait varlıktır.

  • "Nefslerinizde! Hâlâ(Fark etmiyor) görmüyor musunuz?

  • "Kim ki, ilimden sonra hâlâ rü'yet isterse(Kişi gerçekten madde veya şekil olarak görülecek bir Rabbi olduğunu zannetmekte ise, o kişi farkında olmadan hayâlinde var olan bir tanrı mevhumuna tapmaktadır. Allah bu tür zanlardan münezehtir!) o, perdelilerdendir.

  • Allah'ın vechi, Cennette görülür! Vechini gören de Cennet ehlidir!

  • Kim vechinin(Hakikatinin) Allah(esmâsının açığa çıkışı) için olduğunu hissederse, onun için ne korku vardır ne de hüzün verecek bir şey! Onun mükâfatı Rabbindendir (hakikatindendir).

  • Allah'ın vechini görmek istiyorsan, "Allah!" de... Ötesini bırak!

CUMA GECESİ KURÂN "OKU"MAK

  • "OKU"MAK->HATIRLATMA-(RAHMET)Esmâ'sının açığa çıkış seyri güzellikleri)->{Rahman'ın "İnsan"a "Beyân"ı öğretmesi-Hakikatlerindeki özellikleri hatırlatma-Hakikatinden şuuruna yansıtma-Hakk`ın, kişinin özünden gelen meleki yoldan zuhuru; yani, tenezzülüyle varlıkta tasarrufu-Meleklerin tenezzülü-El Esmâ ül Hüsnâ ile işaret edilen tüm özelliklerin sahibinin, Esmâ özelliklerini("Sistem"e ait gerçekleri) insanda açığa çıkarması}

  • VAHYOLUNANI "OKU"MAK(Deşifre etmek-kavramak)

  • Rabbinin Kitabından (Hakikatin olan El Esmâ mertebesindeki BİLGİden) sana (şuuruna) vahyolunanı oku (deşifre et-kavra)!

  • (Cuma akşamları Kurân’dan, önce “Yâsin” ondan sonra, “iza vakıa” sonra da, “inna fetehna leke” okusak!)

 
 

"KADİR" ->NÜZÛL

"CUMA"->"Mİ'RÂC"

 

KIYÂMET GÜNÜ İLE KADİR VE CUMA GÜNLERİ-GECELERİ

“CEM” MAKAMIYLA İLGİLİDİR!

 

‘’CEM” MAKAMI
 
 
 

 

 ("Cum'a salâtı"nın yöneticisi-yol göstereni-önderi-imamı)

HZ.RASÛLULLAH'I KÂİM HALDE TERK Mİ EDİYORSUNUZ?

 

{(Allah'a yönelip hakikatlerini hatırlamak varken)

bir ticaret yahut bir eğlence gördüklerinde, dağılıp ona gittiler... Allah indîndeki, eğlenceden de ticaretten de daha hayırlıdır...(Cum’a/11)}

 

 

KURÂN'I BIRAKIP NEREYE GİDİYORSUNUZ?

{O, âlemler(İnsanlar) için yalnızca bir Zikir'dir (HATIRLATMADIR!)-Tekvir/26}!

 
 

CUMU’A SÛRESİ

 


 

 

SALÂT(Namaz)

 

 

 

 
   

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

2012 ® RADYO YANSIMALAR web sitesi. 24 saat yayın

www.allahvesistemi.orgg