KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

 

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar

 

 

 

DÜNYA

  • Sayısız ilâhi isimlerin mânâlarının kuvveden fiile dönüşmüş hâli

  • Hikmet Yurdu

  • DünyaN (Kurân’da geçen “Dünya” kelimesi, fizik olarak Dünyayı değil; “DünyaNI” anlatır)

  • Beden

İNSANIN İÇ DÜNYASI

  • Kişinin kendini bulduğu hâli

 

İNSANIN DIŞ DÜNYASI

  • İnsanın çevreyle ilişkisi

 

 

 

ÂHİRET

  • Ölümötesi yaşam

  • Kudret yurdu

  • Bilincinizde hissedip yaşadıklarınız

 

Bedeniniz "Dünya"; bilincinizde hissedip yaşadıklarınız "Âhiret"tir!

Bedensel ortaya koyduğumuzun âhiretini, bir an sonra bilincimizde yaşamaktayız!

 

DÜNYANIN MANYETİK ÇEKİM ALANINI MEYDANA GETİREN,
İÇİNDE ÇOK MİKTARDA DEMİR BULUNAN ÇEKİRDEĞİDİR!

Evet, bahsimiz olan bu güneş.

Düz bir dünyanın çevresinde dönen basit ateş top (!).

Bugün dahi, teyp-robot bileşimi halinde yaşayıp insan adını almış; sadece; eskilerden duydukları mecazları olduğu gibi kabûllenen, tefekkür yeteneğinden yoksun ilkel birimlerin 6 bin sene evvel yaratılmış düz bir dünyanın çevresinde dönen gökler, güneş ve nihayet tüm âlemler anlayışı sürüp gitmede.

Ya Dünya?..

Hani düz olup da altıbin küsur sene(!) evvel yaratıldığı iddia edilen Dünya!!!.

Radyoaktif yöntemler sonucu dünyanın 4.6 milyar yaşında olduğu bugün tespit edilmiş durumda. Dünyanın ağır ve içinde çok miktarda demir bulunan çekirdeği önemli bir manyetik alan meydana getirmektedir. Canlıların oluşmasını sağlayan atmosfer tabakası ise uzaydan gelen ve canlıların ölümüne sebep olacak kısa dalga ışınımları durdurmaktadır.

Hayatın oluşmasına vesile olan bir başka etken de Güneşten olan uzaklıktır.

Dünya güneş’ten 149.596 bin kilometre uzaklıkta olup, çapı ekvatorda 12.756 kilometredir. Kendi etrafındaki dönme süresi 23 saat 56 dakikadır. Kaçış hızı saniyede 11.2 kilometre olup güneş çevresinde 365,2 günde devrini tamamlamaktadır.

Ya sistemin diğer üyeleri...

 

 

DÜNYA, ŞU ANDA

GÜNEŞ’İN RADYASYON ALANI İÇİNDEDİR

(Soru: Güneş’in radyasyon büyüklüğü, görülen radyasyon kütlesinden fazla olduğu dikkate alınırsa;

a) Dünyayı içine almış mıdır?

b) Şayet kapsıyor ise .... Güneş'ten alınan can, yani enerji, madde plânımızın altında bir boyut olmuyor mu?..)

Dünya şu an Güneş'in radyasyon alanı içindedir!... Bu yüzden de bir mânâda, biz şu anda Cehennem’de yaşıyor sayabiliriz kendimizi!...

 

 

DÜNYA,

SAYISIZ İLÂHİ İSİMLERİN MÂNÂLARININ

KUVVEDEN FİİLE DÖNÜŞMÜŞ HÂLİDİR

Dünya, hakikatı yönüyle nasıl oluşmuştur?

Dünya, sayısız ilâhi isimlerin mânâlarının kuvveden fiile dönüşmüş hâlinin adı değil midir?

İnsan, çeşitli ilâhi isimlerin mânâlarının kuvveden fiile çıkışına verilen ad oluyor da, Dünya bunun dışında başka bir şey mi?

Hayır!

“Dünya” kelimesiyle kastedilen mânâ nasıl ki çeşitli sayısız ilâhi isimlerin mânâlarının kuvveden fiile çıkışına verilen ad ise aynı şekilde “âhiret” diye bahsedilen;”Cennet” ve “Cehennem” diye bildirilen âlemler de çeşitli ilâhi isimlerin mânâlarının kuvveden fiile çıkışından başka bir şey değildir!

İster dünya hayatı olsun, ister Cennet ve Cehennem hayatı olsun, bunların tümü de ilâhi isimlerin mânâlarının; kuvveden fiile çıkış hâlinden başka bir şey değildir!

 

 

DÜNYA,

HİKMET YURDUDUR

Dünya hikmet yurdudur; ve bu dünyada oluşan her şey, kendinden evvelki sebepler etkisiyle yönünü bulur. Bu, yaratan Allah’ın ‘’Sistem ve düzeni’’dir.

 

Dünya hikmet yurdudur. Her şey bir sebeple, bir vesile ile oluşur. Âhiret denilen ölümötesi yaşam ise kudret yurdudur; orada hikmet kuralları dünya fizik kanunları geçerli olmaz.

 

 

DÜNYA SEMÂSI,

MADDEYE DÖNÜK FİKİRLER VE DEĞERLER DÜNYASIDIR

Abbas`a göre ;İblis, Cennet muhafızı ve cinlerin başı, aynı zamanda da yakın gök ve dünyanın sultanı idi. Yâni, "insansı"lar devrinde ve öncesinde, yer yüzünde ve dünya semâsında yani maddeye dönük fikirler ve değerler dünyasında, bugünkü tâbiriyle tüm Güneş Sistemi içerisinde yaşayan varlıklar cinlerdi. “İblis” lâkaplı cin ise bütün bunların, hepsinin başıydı.

 

 

DÜNYA SEMÂSININ KAPISI

"Dünya semâsının kapısında..." denildiği zaman, bununla, madde ötesi boyuta geçiş, yani bir başka ifade ile ervâh(ruhlar) âlemine geçiş anlatılmak istenmektedir!

 

 

 

“DÜNYA HAYATI”

  • Sadece bir oyun

  • Bir eğlence

  • Bir süs

  • Aranızda bir büyüklenme

  • Mallarda ve evlatta çoğalma yarışı

  • Bedensel arzu ve zevkler...

  • Süflî madde boyutu...

  • Esfeli sâfîliyn...

DÜNYASAL DEĞERLER

(Dünya hayatı nesneleri)

  • Dünyasal zevkler

  • Az bir para…

  • Az bir değer…

  • Zenginlik ve statü nesneleri

  • Kendini aldatma

“DÜNYALIK”

  • İnsanın yalnızca ölümötesi yaşama rahatça hazırlanmasını sağlayabileceği kadarıyla önemli olan şey...

 

 

KURÂN’DA GEÇEN “DÜNYA” ...

Fizik Dünya değil; “DünyaN!

Kurân’da 2 tâbir geçer...Bir, “Arz” tâbiri geçer, bir “Dünya” tâbiri geçer.

Demek ki “Dünya” kelimesiyle anlatılan mânâ başka, “Arz” kelimesiyle anlatılan mânâ başka..

“Arz” derken başka birşey sembolize ediliyor, “Dünya” derken başka birşey sembolize ediliyor.

Kurân’da geçen “Dünya” kelimesi, fizik olarak Dünyayı değil; “DünyaNI” anlatır!

DünyaN”dır!.

Bunun ilmî izahına girmeme gerek var mı?...

 

 

HİÇBİRİMİZ DIŞARIDAKİ DÜNYAYI DEĞİL;

BEYNİMİZDEKİ DÜNYAMIZI GÖRÜYORUZ

Hiç kimse, hiçbir insan, Dünyayı göremez! Çünkü beyinde bizim anladığımız mânâda bir görme olayı yok zaten..

Dışardan gelen çeşitli verilerin beyinde değerlenerek hayâl âleminde bir sûret oluşmasıdır, “Dünya”!

Dolayısıyla hiçbirimiz dışardaki Dünyayı değil; beynimizdeki DünyaMIZI görüyoruz!.

 

 

İNSANIN İÇ VE DIŞ DÜNYASI

Kişinin kendini bulduğu hâli... Ve çevreyle ilişkileri...

İnsanın bir iç dünyası vardır bir de dış dünyası...

İç dünyası dediğimiz, kişinin kendini bulduğu hâlidir...

Dış dünyası ise çevreyle ilişkileridir.


 

DÜNYA HAYATI

(Sadece bir oyun-bir süs-aranızda bir büyüklenme-mallarda ve evlatta çoğalma yarışı-kendini aldatma)

BİR BAKARSIN Kİ SARARIR VE TOPRAK OLUR...

İyi bilin ki dünya hayatı sadece bir oyundur, bir eğlencedir, bir süstür; aranızda bir büyüklenme ve mallarda ve evlatta çoğalma yarışıdır! (Bunlar) şu misaldeki gibidir: Yağmurun yeşerttiği ekinle mutlu olurlar ama sonra bakarsın ki o yeşillikler kurur, sararır ve toprak olur hepsi! Sonsuz gelecek yaşamda ise ya şiddetli bir azap veya Allah'tan bir mağfiret ve Rıdvan vardır. Dünya hayatı nesneleri, kendini aldatmaktan başka bir şey değildir.

(O hâlde) Rabbinizden bir mağfirete ve Esmâ'sıyla hakikati olan Allah'a ve Rasûllerine iman edenler için hazırlanmış olan, genişliği semâ ve arzın genişliği gibi olan bir cennete, yarışarak koşun! İşte bu Allah'ın fazlıdır ki onu dilediğine verir! Allah, Zül Fadlil Azîm'dir (büyük lütuf sahibidir). (Hadid20-21)

 

 

DÜNYADAKİ TÜM SAVAŞIMINIZ, ÜZME VE ÜZÜLMENİZ

YALNIZCA 8.6 SANİYE İÇİN!

Güneşin, bizim şu anki algılamamıza göre 255 milyon sene süren, 1 senelik zaman ölçüsü içinde, bizim 70 senelik hayatımızın değeri nedir?

255 milyon senede, 70 yılın ne olduğunu anlamak için bir hesap yaparsak, görürürüz ki 70 sene dediğimiz süreç, Güneşin kendi yılı içinde, sadece 8.6 saniye olacaktır. Yani, 70 sene yaşadıktan sonra bu dünyadan ayrılmış kişi, bu dünyadan ayrıldıktan sonra, Dünya onun gözünün önünden kalktıktan sonra, Güneş zaman boyutunu algılamaya başladığı zaman, diyecektir ki:

"Ben Dünyada ne kadar kaldım acaba?... Bir rüya süresi mi?"

Kurân’da, Nâziat Sûresi'nin son âyetinde, bu ölümötesi yaşam boyutunun değerlerini farkeden insanın kullanacağı kelime olarak, "AŞİYYEN" kelimesi geçiyor:

AKŞAM NAMAZI VAKTİ süreci!

"Akşam namazı vakti", bilindiği gibi, güneşin kızıllığının ufukta kaybolup, ancak, ortadaki alaca bir karanlığın, mutlak karanlığa dönüşmesi sürecidir.

Güneşin görünmez olup, aydınlığının varolduğu, henüz ortaya karanlığın çökmediği bir süreç!

Çok az dakikalarla ölçülen bir süreç!

Ufukta bakarsınız güneş görünmez oldu; kızıllığı kayboldu; derken, bir alacakaranlık… Sağı solu görürsünüz, ama bir bakarsınız, kapkaranlık oluverir ortalık âniden.

İşte Nâziat Sûresi'nin son âyetinde, o zaman boyutuna, yani ölümle birlikte Dünya zaman boyutundan çıkıp; âhiret, KABİR ÂLEMİ, “Berzah Âlemi” denen zaman boyutuna geçen; gerçek anlamıyla, Güneş zaman boyutunu algılayan kişinin farkedeceği olay budur!

Şu anda dünya yüzeyinde yaşıyorsunuz... Madde hissedişinden, maddeyi algılayan kesitsel algılama araçlarının getirdiği zaman duygusundan yola çıkarsak, gördüğünüz bir rüya, ortalama 45-50 saniye sürüyor.

O 45-50 saniyelik rüyayı görürken ise, içinde yaşadığınız zaman size ne kadar uzun geliyor... Fakat uyanıp, ertesi gün akşam vakti o rüyayı düşündüğünüz zaman; “bir rüya...” diyorsunuz. Çok kısa bir an gibi geliyor. O çok kısa, bir an gibi gelen gördüğünüz rüya, ortalama 45-50 saniye sürüyor.

45-50 saniyelik rüya, uyandığınız zaman belli bir süre geçtikten sonra bakıyorsunuz ki, BİR AN!

Öte yandan bildiriliyor ki, "ÖLÜM" denen olayla birlikta "BERZAH boyutu"na yani "geçiş âlemi boyutu"na, Kâbir âlemine, yani "güneş platformu boyutu"na geçtiğiniz anda diyeceksiniz ki:

"Acaba dünyada bir akşam alacakaranlığı kadar mı kaldık?"

Kurân'daki Nâziat Sûresi'nin son âyetindeki hüküm bu!.

Yine aynı konuya Müminun Sûresi'nin 113-114.cü âyetinde de değiniliyor.

Şimdi..

Burada önemli olan nokta şu:

45-50 saniyelik bir rüya süresi ve o rüya, o günün akşamüstü veya ertesi gün sizin için ne ifade ediyor?...

"Ölüm" denen olayla birlikte, algılamaya başlıyacağınız zaman boyutuna göre, dünyada 70 sene yaşamışsanız, sadece 8.6 saniye yaşamış olduğunuzu FARKEDECEKSİNİZ!

Dünya’daki tüm savaşımınız, üzme ve üzülmeniz hep bu süreç içinde!!!

Dünya’da bütün geçirmiş olduğunuz süreç ise, yalnızca, 8 saniye küsur!.

70 senelik ömür itibariyle!.

Ve bu 70 senelik ömür, dikkat edin, sizin için BRÜT bir süre!

Yani, buna çocukluk devresi, gençlik devresi, yaşlılık, hastalık veya bunama devresi dahil!

Bu brüt süreçteki, net düşünebildiğiniz, yaşamı değerlendirebildiğiniz süreye inerseniz, geride ne kadar saniye kalacak!

İSLÂM GERÇEĞİNE göre, Dünya üzerinde yaşamakta olduğunuz süre, ölümötesi yaşamı kazanma, ölümötesi yaşam bedeninizi inşâ etme, ölümötesi yaşam sermayenizi elde etme süreci!

“Ölüm” denen olayla birlikte BOYUT DEĞİŞTİRİYORSUNUZ!

Değiştirdiğiniz boyuttaki süreç, Kıyâmete kadar sürecek milyonlarla milyarlarla sene!

Dünyada geçirdiğiniz süreç ise, SANİYELERLE ÖLÇÜLEBİLEN BİR SÜREÇ, Güneş zaman boyutuna göre!.

 

 

MÜŞRİKLER, ALLAH İŞARETLERİNİ

DÜNYASAL ZEVKLER(Az bir değer) KARŞILIĞINDA SATTILAR…

Eğer müşriklerden biri senden pes edip, koruman altına girmek isterse, onu koruman altına al ki (sana yakınlaşarak) Allah kelâmını işitsin; sonra onu güvende olacağı yere ulaştır... Böyle (yapmalısın), çünkü onlar (Hakikati) bilmeyen bir toplumdur.

Müşriklerin, Allah ve Rasûlünün indînde bir anlaşmaları nasıl olabilir? Mescid-i Haram indînde sözleştikleriniz müstesna... Onlar size sözlerine bağlı olarak davrandıkça, siz de onlara dosdoğru davranın... Muhakkak ki Allah, hükmüne boyun eğerek azabından korunanları sever.

(Onlarla antlaşma mı) nasıl? Eğer, size üstünlük sağlasalardı sizin hakkınızda ne yemin gözetirlerdi ne de zimmet (sözleşme sorumluluğu)! Lafla sizi razı ederler, ama kalpleri kaçınır! Onların çoğunluğu bozuk inançlıdır!

(Onlar) Allah işaretlerini az bir değer (dünyalık zevkler) karşılığında sattılar da O'nun yolundan engellediler. Yapmakta oldukları gerçekten ne kötüdür! (Tevbe/6-9)

 

 

SÜNNETULLAH BİLGİSİNİ DÜNYASAL DEĞERLERE SATANLAR,

MAĞFİRET YERİNE AZABI SATIN ALDILAR…

Onlar ki, Allah'ın Kitaptan inzâl ettiğini (varlığın hakikati ve Sünnetullah bilgisi) gizleyip, onu (hakikatlerini) az bir paraya (dünyasal değere) satarlar; işte onlar batınlarını (içlerini-bilinç) ateşten (yakıcı) başka bir şeyle doldurmuş olmazlar. Kıyamet sürecinde Allah onlarla tekellüm etmez. Onlar için feci azap vardır.

İşte bunlar BilHÜDA (nefslerinin hakikati olan Allah Esmâ'sına iman) karşılığında dalâleti (dışa yönelerek tanrı inancına sapmak); mağfiret (hakikatindeki Esmâ inancı getirisi olan bağışlanma) yerine azabı satın almışlardır. Bunlar ateşe karşı ne kadar dayanıklı imişler! (Bakara/174-175)

 

 

DÜNYANIN DA, SONSUZ GELECEK SÜRECİN NİMETLERİ DE

ALLAH İNDİNDENDİR!

Semâlarda ve arzda ne varsa Allah içindir (El Esmâ ül Hüsnâ'sının işaret ettiği özelliklerin açığa çıkması için)! Sizden önce kendilerine hakikat bilgisi verilenlere ve size, "Allah'tan korunun" diye tavsiye ettik... Eğer hakikati inkâr ederseniz, (bilmiş olunuz ki) kesinlikle semâlar ve arzda ne varsa Allah içindir! Allah Ganî'dir, Hamîd'dir.

Semâlar ve arzda ne varsa Allah içindir (El Esmâ ül Hüsnâ'sının işaret ettiği mânâların seyri için)! Vekîl olarak, El Esmâ'sıyla seni yaratan Allah yeterlidir.

Ey insanlar, eğer dilerse sizi ortadan kaldırıp, başkalarını açığa çıkarır! Allah bunu yapmaya muktedirdir!

Kim dünya nimetlerini isterse, bilsin ki dünyanın da, sonsuz gelecek sürecinin de nimetleri Allah indîndendir. Allah Semî'dir, Basîr'dir.(Nisa/131-134)


 
 
 

 

 

 

 

 

 
 
 

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

2012 ® RADYO YANSIMALAR web sitesi. 24 saat yayın

www.allahvesistemi.org