KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

 

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar

 

   

 

FETİH SÛRESİ

 

 

 

 "Euzü Billahi mineş şeytanir racim"

 “B”İSMİLLAHİR RAHMÂNİR RAHİYM

 

1-) İnna fetahna leke fethan mübiyna;

Kesinlikle sana öyle bir fetih (açıklık) verdik ki, (o) Feth-i Mubiyn'dir (apaçık açıklık-hakikati müşahede)!

 

2-) Liyağfire lekellahu ma tekaddeme min zenbike ve ma teahhare ve yütimme nımeteHU aleyke ve yehdiyeke sıraten müstekıyma;

Bu yüzden Allah, senin geçmiş ve (fethe rağmen oluşacak) gelecek tüm zenbini (bedenselliğinin doğal getirisi perdeliliklerini) mağfiret eder (örter) ve sana olan nimetini tamamlar; seni, hakikatini yaşama yolunda yürütür!

 

3-) Ve yensurekellahu nasren Aziyza;

Allah seni benzersiz, karşı konulmaz bir zafere erdirir!

 

4-) "HU"velleziy enzeles sekiynete fiy kulubil mu'miniyne liyezdadu iymanen mea iymanihim* ve lillâhi cünudüs Semavati vel'Ard* ve kânAllahu Aliymen Hakiyma;

İmanlarının kat kat artması için, iman edenlerin kalplerine sekine (sükûn, güven duygusu) inzâl eden "HÛ"dur! Semâlar ve arzın orduları Allah içindir! Allah Aliym'dir, Hakiym'dir.

 

5-) Liyüdhılel mu'miniyne velmu'minati cennatin tecriy min tahtihel'enharü halidiyne fiyha ve yükeffire anhüm seyyiatihim ve kâne zâlike ındAllahi fevzen azıyma;

İmanlı erkek ve kadınları, içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması, onlardan kötülüklerini silmesi içindir... İşte bu Allah indînde aziym kurtuluştur!

 

6-) Ve yuazzibel münafikıyne velmünafikati velmüşrikiyne velmüşrikatiz zanniyne Billahi zannessev'* aleyhim dairetüssev'* ve ğadıbAllahu aleyhim ve leanehüm ve eadde lehüm cehennem* ve saet masıyra;

Bir de Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allah hakkında su-i zanda bulunan (O'nu tanrı yerine koyan) münafık (ikiyüzlü) erkek ve kadınlara, şirk koşan erkek ve kadınlara azabı yaşatması içindir! Zanları yüzünden devranın belâsı başlarında patlasın! Allah onlara gazap etmiş, onları lânetlemiş (inkârları sonucu hakikati yaşamaktan uzaklaştırmış); onlar için cehennem hazırlamıştır! Ne kötü dönüş yeridir!

 

7-) Ve lillâhi cünudüs Semavati vel'Ard* ve kânAllahu Aziyzen Hakiyma;

Semâlar ve arzın orduları (kuvveleri) Allah'ındır... Allah Aziyz'dir, Hakiym'dir.

 

8-) İnna erselnake şahiden ve mübeşşiran ve neziyra;

Muhakkak ki biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak irsâl ettik!

 

9-) Litu'minu Billahi ve RasûliHİ ve tuazziruhu ve tüvekkıruh* ve tüsebbihuHU bükreten ve asıyla;

Artık varlığınızın Esmâ'sıyla hakikati olan Allah'a ve Rasûlüne iman edip; O'na yardımcı olasınız, O'nu yüce bilip saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tespih edesiniz.

 

10-) İnnelleziyne yübayiuneke innema yübayiunAllah* yedullahi fevka eydiyhim* femen nekese feinnema yenküsü alâ nefsih* ve men evfa Bima ahede aleyhullahe feseyu'tiyhi ecren azıyma;

Gerçektir ki (Rasûlüm) sana biat edenler (el tutuşup bağlılık sözü verenler) Allah'a biat etmişlerdir ve Allah'ın EL'i onların elleri üzerindedir (Biat edenlerin elleri üstünde Allah'ın eli tedbir eder)! Kim sözünü bozarsa sadece kendi nefsi aleyhine bozmuş olur; kim Allah ahdinde bağlılık gösterirse, ona da büyük ecir verir!

 

11-) Seyekulü lekel muhallefune minel'arabi şeğeletna emvalüna ve ehluna festağfir lena* yekulune Bielsinetihim ma leyse fiy kulubihim* kul femen yemlikü leküm minAllahi şey'en in erade Biküm darren ev erade Biküm nef'a* bel kânAllahu Bima tamelune Habiyra;

Bedevîlerden geri bırakılanlar: "Bizi mallarımız ve çoluk çocuğumuz meşgul etti; bizim için mağfiret dile" diyecekler... Onlar gerçekte, öyle düşünmediklerini dillendiriyorlar! De ki: "Sizde bir zarar açığa çıkarmayı irade ederse ya da sizde bir fayda oluşturmayı irade ederse; kim Allah'ın istediğine karşı koyabilir?"... Hayır, Allah yaptıklarınızdan (yaratanı olarak) haberdardır.

 

12-) Bel zanentüm en len yenkaliber Rasûlü velmu'minune ila ehliyhim ebeden ve züyyine zâlike fiy kulubiküm ve zanentüm zannessev'* ve küntüm kavmen bûra;

Aslında siz Rasûl ve iman edenlerin, ailelerine asla geri dönmeyeceklerini zannettiniz! Bu fikir bilincinize güzel göründü de, böylece kötü zanda bulundunuz; helâkı hak etmiş bir topluluk oldunuz!

 

13-) Ve men lem yu'min Billahi ve RasûliHİ feinna a'tedna zilkâfiriyne saiyra;

Kim varlığının Esmâ'sıyla hakikati olan Allah'a ve Rasûlüne iman etmezse, bilsin ki hakikat bilgisini inkâr edenler için saîri (alevli bir ateşi-radyasyon dalgaları) hazırlamışızdır.

 

14-) Ve lillâhi Mülküs Semavati vel'Ard* yağfiru limen yeşau ve yuazzibu men yeşa'* ve kânAllahu Ğafuren Rahıyma;

Semâlar ve arzın mülkü Allah içindir! Dilediğini mağfiret eder (suçlu hâlini örter); dilediğini azaplandırır (bedenselliğinin getirisine terk eder)! Allah Ğafûr'dur, Rahıym’dir.

 

15-) Seyekulül muhallefune izentalaktüm ilâ meğanime lite'huzuha zeruna nettebi'küm* yüriydune en yübeddilu kelamAllah* kul len tettebiuna kezâliküm kalAllahu min kabl* feseyekulune bel tahsüdunena* bel kânu lâ yefkahune illâ kaliyla;

Bu geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğinizde: "Bırakın biz de sizinle gelelim" derler. Onlar, Allah kelâmını (sözünü) değiştirmek istiyorlar! De ki: "Siz bize asla uyamazsınız; daha önce Allah böyle buyurdu (hükmetti)"... Bu kez şöyle derler: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz"... Bilakis onlar, anlayışı kıt kimselerdir!

 

16-) Kul lilmuhallefiyne minel'arabi setüd'avne ilâ kavmin uliy be'sin şediydin tukatilunehüm ev yüslimun* fein tutıy'u yü'tikümullahu ecren hasena* ve in tetevellev kema tevelleytüm min kablü yuazzibküm azâben eliyma;

Bedevîlerden o geri bırakılanlara de ki: "Siz son derece güçlü, cengâver bir toplulukla savaşa davet olunacaksınız... Onlarla savaşırsınız yahut onlar İslâm olurlar. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ecir verir... Fakat daha önce yüz çevirdiğiniz gibi gene döneklik yaparsanız, sizi feci bir azap ile azaplandırır."

 

17-) Leyse alel'ama harecün ve lâ alel'areci harecün ve lâ alelmeriydı harec* ve men yutı'ıllâhe ve RasûleHU yüdhılhü cennatin tecriy min tahtihel'enhar* ve men yetevelle yuazzibhü azâben eliyma;

Köre, topala ve hasta olana zorlama yoktur! Kim itaat ederse Allah ve Rasûlüne, onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar... Kim de yüz çevirirse (Allah) onu feci bir azapla azaplandırır.

 

18-) Lekad radıyAllahu anilmu'miniyne iz yubayiuneke tahteşşecereti fealime ma fiy kulubihim feenzelessekiynete aleyhim ve esâbehüm fethan kariyba;

Andolsun ki Allah, o ağacın altında sana biat ettiklerinde iman edenlerden razı oldu, onların kalplerinde olanı bildi de, üzerlerine sekine (huzur) inzâl etti ve kendilerine feth-i kariyb (yakîn açıklığı) verdi.

 

19-) Ve meğanime kesiyreten ye'huzuneha* ve kânAllahu Aziyzen Hakiyma;

Onları, alacakları birçok ganimetlere de nail etti... Allah Aziyz'dir, Hakiym'dir.

 

20-) Veadekümullahu meğanime kesiyreten te'huzuneha feaccele leküm hazihi ve keffe eydiyenNasi anküm* ve litekûne ayeten lilmu'miniyne ve yehdiyeküm sıratan müstekıyma;

Allah, size elde edeceğiniz birçok ganimetler vadetmiştir... Bunu da size pek çabuk verdi ve insanların ellerini sizden vazgeçirdi ki, bu iman edenler için bir işaret olsun ve sizi sırat-ı müstakime hidâyet etsin.

 

21-) Ve uhra lem takdiru aleyha kad ehatAllahu Biha ve kânAllahu alâ külli şey'in Kadiyra;

Henüz onlara gücünüzün yetmediği daha başka şeyler de vadetti ki, onları Allah (içten ve dıştan) ihâta etmiştir. (Zaten) Allah her şeye Kaadir'dir.

 

22-) Ve lev katelekümülleziyne keferu levellevül edbare sümme lâ yecidune Veliyyen ve lâ Nasıyra;

Eğer hakikat bilgisini inkâr edenler sizinle savaşsalardı, elbette arkalarını dönüp kaçacaklardı... Sonra da hiçbir velî (koruyucu) ve yardımcı bulamazlardı.

 

23-) SünnetAllahilletiy kad halet min kabl* ve len tecide lisünnetillâhi tebdiyla;

Bu süregelen Sünnetullah'tır! Sünnetullah'ta asla değişme bulamazsın!

 

24-) Ve "HU"velleziy keffe eydiyehüm anküm ve eydiyeküm anhüm Bibatni Mekkete min ba'di en azfereküm aleyhim* ve kânAllahu Bima ta'melune Basıyra;

Sizi onlara muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeğinde, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan uzak tutan "HÛ"dur! Allah yaptıklarınızı (yaratanı olarak) Basıyr’dir.

 

25-) Hümülleziyne keferu ve sadduküm anilMescidil Harami velhedye makufen en yeblüğa mahılleh* velevlâ ricalun mu'minune ve nisaün mu'minatün lem ta'lemuhüm en tetauhüm fetusıybeküm minhüm mearretün Biğayri ılm* liyüdhılAllahu fiy rahmetiHİ men yeşa'* lev tezeyyelu leazzebnelleziyne keferu minhüm azâben eliyma;

Onlar o kimselerdir ki; hakikat bilgisini inkâr ederler, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular, bekletilen hedy kurbanlarının yerlerine ulaşmasına mâni oldular... Şayet orada (onların arasında) kendilerini henüz bilmediğiniz için çiğneyip ezeceğiniz ve bu bilmeyerek yapılan iş yüzünden üzüleceğiniz iman eden erkekler ve iman eden kadınlar olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi)... Dilediğini rahmetine sokmak içindi bu... Eğer birbirlerinden (iman edenlerle-kâfirler) ayrılmış olsalardı, onlardan inkâra sapanları elbette elim bir azap ile azaplandırırdık. (Sâlihlerin bulundukları yere gazabı ilahî inmez... Enfal: 33 ve Ankebut: 32)

 

26-) İz cealelleziyne keferu fiy kulubihimül hamiyyete hamiyyetel cahiliyyeti feenzelAllahu sekiynetehu alâ RasûliHİ ve alelmu'miniyne ve elzemehüm kelimetet takva ve kânû ehakka Biha ve ehleha* ve kânAllahu Bikülli şey'in Aliyma;

O zaman hakikat bilgisini inkâr edenler, kalplerine hamiyeti (köylülük-cahillik gururu), cahillik tutuculuğunu (yeniye kapalılık) yerleştirmişlerdi... Allah, Rasûlüne ve iman edenlere sekine inzâl etti ve onları kelime-i takva (lâ ilâhe illâllah) anlayışında sâbitledi... Onlar bu sözü bizâtihi yaşayarak hak etmiş ve ehil kimselerdi... Allah her şeyi Aliym'dir.

 

27-) Lekad sadekAllahu RasûleHUrrü'ya BilHakk* letedhulünnelMescidel Harame inşaAllahu aminiyne muhallikıyne ruuseküm ve mukassıriyne lâ tehâfun* fealime ma lem ta'lemu feceale min duni zâlike fethan kariyba;

Andolsun ki Allah, Rasûlüne rüyasını Hak olarak doğruladı... İnşâAllah, (kiminiz) kafalarınızı tıraş etmiş ve (kiminiz saçlarınızı) kısaltmış olarak, güven içinde Mescid-i Haram'a kesinlikle gireceksiniz! (Allah) bilmediğinizi bilerek size bundan önce feth-i kariyb (yakınlık {kurb} fethi) müyesser kıldı.

 

28-) "HU"velleziy ersele RasûleHU Bilhüda ve Diynil Hakkı liyuzhirehu aleddiyni küllih* ve kefa Billahi şehiyda;

O, Rasûlünü, hakikatin dillenişi olarak (bil-HÜDA) ve Hak Din (Esmâ'nın açığa çıkışı sistemi ve düzeni olan Sünnetullah realitesi anlayışı) ile irsâl etti ki, O'nu tüm din anlayışlarına üstün kılsın! (Varlıklarında) Şehiyd olarak Allah yeter.

 

29-) Muhammedün Rasûlullah* velleziyne meahu eşiddau alelküffari ruhamau beynehüm terahüm rükke'an sücceden yebteğune fadlen minAllahi ve rıdvana* siymahüm fiy vücuhihim min eserissücudi zâlike meselühüm fiytTevrati, ve meselühüm fiyl'İnciyli kezerın ahrece şat'ehu feazerehu festağleza festeva alâ sukıhi yu'cibüzzürraa liyeğıyza Bihimülküffar* veadAllahulleziyne amenû ve amilussalihati minhüm mağfireten ve ecren aziyma;

MUHAMMED, Rasûlullah'tır! O'nunla beraber bulunanlar, küffara (gerçeği reddedenlere) karşı sert, kendi aralarında çok merhametlidirler... Onları rükû eder (varlıkta her an tedbir edenin Allah Esmâ'sı olduğunu müşahedesinin haşyeti, tâzimi içinde), secde eder (varlığın yalnızca Esmâ özelliklerinden ibaret olarak kendilerine özgü bağımsız vücutları olmadığının müşahedesiyle "yok"luklarını hisseder) ve Allah'tan fazl (lütfu-Esmâ kuvvelerinin farkındalığı) ve RIDVAN (Hakikatinin farkındalığıyla bunun sonuçlarını kuvveden fiile çıkarma özelliği) ister hâlde görürsün... Sîmalarına gelince, vechlerinde (şuurlarında "yok"luklarının idrakı olan) secde eseri vardır! Bu onların Tevrat'taki (nefse dönük hükümler) misal yollu anlatımlarıdır... İncil'deki (teşbihî) temsillerine gelince: Bir ekin ki filizini yarıp çıkarmış, sonra onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış da gövdesi üzerine doğrulmuştur; ekincilerin hoşuna gider... Böyle yapar ki, onlarla (Esmâ'sıyla açığa çıkardığı) küffarı (gerçeği reddedenleri) öfkelendirsin! Allah onlardan iman edip bunun gereğini uygulayanlara mağfiret ve çok büyük karşılığını yaşatmayı vadetmiştir.

 

 

Word olarak yükle

 

 

 

 

ÖLÜM

KIYAMET

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

2012 ® RADYO YANSIMALAR web sitesi. 24 saat yayın

www.allahvesistemi.org