KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

 

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar-Av.Asuman Bayrakcı

 

KUDRET

  • "İlâhi Güç"

  • Bilinçli enerji

  • Evrende var olan herşeyi kendisinden meydana getiren Kozmik Bilinçli enerji...

  •  Kâinatın ilk varoluş  nüvesi!.

  • Kâinatın oluşmasında ilk basamak-ilk aşama olan “Enerji” adını verdiğimiz  “Salt enerji” adını verdiğimiz yapı...

  • Kendindeki mânâları seyretme gücü...

  • Tüm varlığın kendisinden oluştuğu bir tür evrensel enerji...

ALLAH’IN KUDRET VASFININ KUVVEDEN FİİLE

ÇIKMASI HÂLİNDE ALDIĞI İSİM,

”ENERJİ”DİR

Enerji, “ALLAH”’ın “kudretvasfının kuvveden fiile çıkması hâlindeki adıdır. Yani “NUR”’dur. “Nur” diye bahsedilen şey bir tür “salt enerji”dir.

Bu bilinçli enerji (kudret), -kozmik bilinç- evrende var olan herşeyi kendisinden meydana getirmiştir.

Her şey enerjiden meydana gelmiştir” dendiği zaman, burada bahsedilen enerjidir!

Melekler nur yapılıdır.bunu bugünkü dille ifade etmek gerekirse, enerji kökenlidir diyebiliriz.

ara.jpg (366 bytes)

KÂİNATTA VAROLAN HERŞEY

ENERJİDEN MEYDANA GELMİŞTİR

  "Nefs-i Küll"ün zâhiri ve varlığı, bu kâinatı oluşturan cevher olan, "enerji" dediğimiz şeydir..

Eni boyu, derinliği, ağırlığı, sınırı falan yoktur. Sınırsız, sonsuz kudrettir... Bir diğer ifade ile "enerji", Cenâb-ı Hakk`ın "Kudret" sıfatının açığa çıkmasından başka bir şey değildir... Var olan her şey, bundan meydana gelmiştir!.

ara.jpg (366 bytes)

 

TÜM VARLIĞIN KENDİSİNDEN OLUŞTUĞU EVRENSEL ENERJİ…

"KUDRET" SIFATI

“DEHR”!

Algılama boyutumuza GÖRE, bize hitâb eden bu evren gibi, sayısız algılama boyutlarına hitap eden, evren içre nîce evrenler!

Nihâyet, bu sayısız boyut algılayıcılarının algıladığı sayısız evrenlerin içinde yer aldığı açının yaratıldığı TEK NOKTA, TEK AN… DEHR!

İndinde, sayısız “an”lar ve “nokta”lar; ve o “nokta”lardan meydana gelen açılar içinde sayısız evren içre evrenler yaratan varlığa işaret amacıyla kullanılan ALLAHismi!

Esasen DEHR kelimesiyle anlatılmak istenen boyut, tüm varlığın kendisinden oluştuğu bir tür evrensel enerjidir, (Kudret sıfatı ’dır) eğer tâbiri câiz ise...

ara.jpg (366 bytes)

KÂİNATIN VAROLUŞ NÜVESİ OLAN KUDRET

(SALT ENERJİ),

AYNI ZAMANDA BİR BİLİNÇTİR

 Biz galaktik boyutu daha anlayıp kavrayamıyoruz...

 Evrensel boyuta ulaşmamızsa mümkün değil!.

 Ama bu evrensel varlık, yapı mevcud; tartışmasız bir biçimde!.

 Ve  kendi bünyesinde kendine göre bir sistemle varolan bir Evren mevcut!.

 “SİSTEM”, ardındaki bilincin açığa çıkmasıdır!

 Bilincin, ilmin, şuurun olmadığı yerde kaos vardır.

 “Sistem”se, bir bilincin eseridir!

 Demek ki, Kâinatı yönlendiren, şekillendiren, vareden, o özelliklerle bezeyen bir bilinç var.

 Ve bu bilinç aynı zamanda da “KUDRET” adı verilen Kâinatın oluşmasında ilk basamak-ilk aşama olan “ENERJİ adını verdiğimiz  Salt enerji” adını verdiğimiz yapı!.

 Kâinatın ilk varoluş  nüvesi!.

 Yani Kâinatın, Evrenin kendisinden varolduğu; o "zaman” ve “mekân” kavramlarının olmadığı “Enerji” veya Din’deki adıyla “Kudret”!

 ve bu kudret aynı zamanda bir bilinç!.

 İşte bunu Hz. Rasûlullah, “Allah’ın ilmi” ve “ Allah'ın kudreti” isimleriyle bize ulaştırmış.

ara.jpg (366 bytes)

 

KİŞİDE KUDRET NASIL AÇIĞA ÇIKAR?

Sevap karşılığı olarak kullandığımız pozitif enerji kişideki kudretin açığa çıkmasıyla ilgilidir

Enerji Dalgaları” dediğimiz dalgalar (ibadetle, zikirle oluşan dalgalar) güçtür, enerjidir, ruhtaki kudrettir!

ara.jpg (366 bytes)

 

ALLAH’IN KUDRET SIFATI VARDIR,

ACZ SIFATI YOKTUR

Yaşamda kudret hâkimdir!.. Allah’ın kudret Sıfatı vardır; acz sıfatı yoktur!.. Sistemde her an ilmi veya fiilî kudret, âcize galebe çalıp onu bir şekilde imha etmektedir!..

ara.jpg (366 bytes)

 

KUDRET YURDU

  • Bilinçlerin konuştuğu boyut

  • İlim mertebesi

  • "Hikmet" yurdunun bâtını

  • Her şeyin akılla seyredilegelindiği boyut

  • Aklın geçerli olmadığı mertebe

 

KUDRET SIFATI

Sıfat mertebesi dediğimiz mertebede “kendini bilen bir varlık” kastedilir. Kendi varlığının varolduğunu, kendisinin olmaması diye bir şeyin söz konusu olamayacağını bilmesi hâlidir!

Bu varoluşunu bilişinin devamı olarak; her varolan ve kendini bilen varlığın, arzusu ve iradesi, dilemesi söz konusudur. Dilemesi yani o şeyi “irade” sıfatı yani “MÜRİD” isminin mânâsı ortaya çıkar.

ara.jpg (366 bytes)

 

KİŞİNİN BÂTIN SIRLARI İLE TAHAKKUKU ANCAK

KUDRET SIFATININ AÇIĞA ÇIKMASIYLA MÜMKÜNDÜR!

Musa aleyhisselâmdaki kudret sıfatının işareti veriliyor!.. Musa aleyhisselâm Nübüvet göreviyle zâhir ilmi üzereyken ona bâtınındaki sırların fark edilmesi amacıyla Hızır aleyhisselâm görevlendiriliyor... Hızır aleyhisselâmda kudret sıfatı zâhir olmaktadır...

Kişinin bâtın sırları ile tahakkuku ancak kudret sıfatının kendisinde açığa çıkmasıyla mümkündür. Musa aleyhisselâmda kudret sıfatının kendisinde izhârıyla pişmiş balığı canlandırıyor.

ara.jpg (366 bytes)

 

KUDRET İZHARI,

LEDÜN İLMİNİN VERİLMESİYLE OLUŞUR

(Soru: Üstadım, Kurân'da Hızır aleyhisselâm. için Kudret sıfatının kendisinden izhârından ziyade, "ledünnümüzden ilim verdik" diye bahsolunuyor... Deminki açıklamalarınızla bağlantısı...?)

Ledün ilminin verilmesi ile Kudret izhârı oluşur! Kudret sıfatının zuhûru ledün ilmine bağlıdır genelde... "Ledün" kelimesinin anlamını öz’ünden gelen bir şekilde anlamak gerekir... İçten dışa bakarak...

ara.jpg (366 bytes)

 

KUDRET OLMAZSA,

İRADE TAHAKKUK ETMEZ

Bu iradesini, yani arzusunu, isteğini tahakkuk ettirme, “kudreti” zaruri kılar. Kudret olmazsa, irade tahakkuk etmez. Tahakkuk etmeyen bir irade de eksik ve noksan kalır. Eksik ve noksanlık sözkonusu olamayacağına göre, “irade”nin tabiî sonucu olarak “kudret” sıfatı ortaya çıkar.

ara.jpg (366 bytes)

 

KUDRET SIFATI İLE KENDİNDEKİNİ AÇIĞA

ÇIKARMAYA DÖNÜK ÖZELLİKLER MEYDANA GELİR

 Allah’ın yaratmış olduğu bir sistem var. Bir düzen var. Yani, Allah ismi ile işaret edilen bir varlık ve O’nun vasıfları var.

Bu varlığın vasıfları arasında ilk başta tanıdığımız, gördüğümüz nedir?.

Hayat, ilim, irade, kudret sıfatları.

Hayat, ilim, irade sıfatları kendisine dönük sıfatlardır.

Kudret sıfatı ile birlikte kendindekini açığa çıkarmaya dönük özellikler meydana gelir.

Bu sıfatlar içinde, dördüncü sıfat diye bilinen, bahsedilen Kudret sıfatı çok önemlidir.

Kudret sıfatından sonra da, Semi, Basir ve Kelim gelir.

Bu sıfatlar, ilâhi rahmetin neticesi, sonucudur.

ara.jpg (366 bytes)

 

"KUDRET"LE KENDİNDEKİ SAYISIZ MÂNÂLARI SEYR EDER

Kendindeki manaları seyretme gücüdür İlim mertebesindeki kendindeki bütün manaları biliyor “Mürid” ismiyle iradesini kullanarak kendindeki sayısız mânâları “Kadir” isminin işaret ettiği kudretle seyr haline sokuyor.

ara.jpg (366 bytes)

 

YAŞAMDA KUDRET HÂKİMDİR

Tahkik ehli(hakikatına ermiş-taklitçi değil) olan bu zevât Rabbine yakîn(yakın-uzak değil) elde etmiş olarak artık bilirler ki, Allah Rasûlünün 1400 küsur yıl önce bildirdikleri, eksiksiz fazlasız aynen Allah Sisteminin (sünnetullah) sonucudur!. Kim bunu müşahede ve idrâk edemese de, taklit yollu uygulasa, gene yararını görür; tahkike eremediği için kaybettikleri kazandıklarından çok çok daha fazla olsa dahi!. Kim bu sistemin gereklerine karşı çıkarsa, o da, eksik kalan ibadet adı verilmiş çalışmalarının kendisinde oluşturacağı eksiklikler dolayısıyla, sistemin dişlileri arasına düşerek kendi kendini cezalandırmış olur!.

Yaratılmış her boyutta, o boyutun kanun ve kuralları geçerlidir!. Hakikati ne olursa olsun!

Kişinin hakikatinin TEK’e dayanması, onun yaşadığı boyutun şartlarından azade kalmasını sağlamaz!. Atomlardan meydana gelen tahta yanar, ama atomları, tahtanın yandığı ateşte yanmaz!. Cahil mukallitin dediği üzere, “benim aslım HAK’tır, Hak cehennemde yanmaz”; mantıksızlığına ancak kendi gibi anlayışı kıt olanlar inanır!.

Bugün yanan, yarın da yanar! Bugün azap çeken, yarın da azap çeker!. Bugün neysen, yarın da osun!. Bunu iyi anlamak gerektir.

Hz. Muhammed aleyhisselâmın söylediklerini, ne gerekçeyle olursa olsun, arka plana atıp, seni onun bildirdiği yaşam biçiminden uzaklaştırmaya çalışanlar, bil ki, seni sadece, vehimleriyle, evham ve aldanış dünyasına ve bunun sonuçlarına sürüklemektedirler!.

Bal kavanozu yalanmakla balın nimetlerine erilmez!. Eczane sahibi olsan, raftaki bir ilacı kullanmadıkça hastalığından kurtulamazsın!.

Yaşamda kudret hâkimdir!. Allah’ın kudret Sıfatı vardır; acz sıfatı yoktur!. Sistemde her an ilmi veya fiilî kudret, âcize galebe çalıp onu bir şekilde imha etmektedir!.

Allah, insanı yeryüzünde halife olarak meydana getirmiş ve onu kendi esmâ ve sıfatlarıyla bezemiştir!.

Sen, yaptığın ibadet adı verilen çalışmalarla, gök tanrısını övüp ululaştırmayacak; varlığına bahşedilmiş kuvveleri kendinde açığa çıkaracaksın!. Böylece bir takım yeni kuvveler elde etmiş olarak başka bir boyutta o boyutun canlıları arasında yerini alacaksın. Eğer bu kuvveleri bu çalışmaları yapmayarak elde etmemişsen, bu defa da o boyutun canlıları arasında oyuncak olacaksın, bunun sonuçlarına katlanacaksın!. İşte İbadetin amacı budur!.

ara.jpg (366 bytes)

 

HER KUDRET SIFATININ İZHAR OLDUĞU VARLIK,

KUDRET SIFATININ İZHAR OLMADIĞI VARLIĞI YER,YENER,

YOK EDER

“İlâhi rahmet” deyince, bizim genellikle anladığımız nedir?.

Genelde, anladığımız merhamet’tir...

Halbuki, İlâhi rahmetin manâsı, “merhamet” kelimesinin anlamı gibi dar bir kapsam ifade etmeyip, daha genel olarak; “İlâhi Rahmet”, tüm varlığın oluşmasına yol açan vasıftır.

“Her şey Allah’ın rahmetinin eseridir.” demek;

Her şey, Allah’ın rahmetinin neticesi olarak var olmuştur.” demektir. Yani, daha genellersek; “Allah’ın üretmesinin neticesi olarak” vardır. Çünkü, Rahmeti meydana getiren Rahim ismi ne yapar?.

Üretir...

Bunun da en orijinal yapısı, kadında mevcuttur. Kadındaki üreme, daha doğru bir deyişle üretme organının adı “Rahim”dir.

İşte Allah’ın rahmet sıfatı da, üretme sıfatıdır. Bu üretme sıfatı Allah’ın esmâsının işaret ettiği mânâların özelliklerinin eserlerini üretir. Fakat, bu üretilen varlıkların yer aldığı sistemde hâkim unsur, “Kudret”tir.

Allah’ın sıfatları arasında kudret sıfatı vardır. Acz, yoktur!.

Bunun neticesi olarak da kudret sıfatı sayısız varlıklarda zâhîr olur. Ve her kudret sıfatının izhar olduğu varlık, kudret sıfatının izhar olmadığı varlığı yer, yener, yok eder.

Sürekli olarak varlıkta hep bir şeyler, bir şeyleri yok eder. Bu bir şeylerin bir şeyleri yok etmesi; “yok edende kudret sıfatının açığa çıkmasının neticesidir, eseridir!. “

Bunun kudretinin sonu olmadığı gibi, var olan bu varlıkta da, yok etmenin sonu gelmeyecektir. Her an bir şeyler bir şeyleri yok edecektir.

Biz kendi varlığımızda mevcut olan bütün esma-i ilâhinin manâlarını ne kadar bilip, tanır, bulursak o nispette Mutlak Varlığı tanımış oluruz.

ara.jpg (366 bytes)

 

DIŞ VARLIKTAKİ GÜÇLÜLERDEN KURTULMANIN YEGÂNE YOLU,

KENDİ ÖZÜNDEKİ GÜCÜ HAREKETE GEÇİRMEKTİR

 

Allah’ın yaratış sisteminde kuvvet, kudret, güç hâkimdir. Allah’ın  ”Acz“ diye bir ismi var mı?...

YOK!

Ama Allah’ın KADİR ismi var. CEBBAR ismi var. KAHHAR ismi var. İşte bundan dolayı da varlıkta güç hâkimdir.

Her güçlü, daha az güçlüye hükmedip onu yok etmektedir. Bu sistem dolayısıyladır ki, Allah’ın bu yaratış sistem ve düzeni gereğidir ki, insanlara bir takım çalışmalar yaparak güçlenmeleri, diğer güçlülerden kurtarmaları önerilmiştir.

Gerek cinlerden, şeytanlardan, gerekse Cehennem zebanileri diye bahsedilen meleklerden ve diğerlerinden daha bilmediğimiz niceleri var… Bunlardan kurtulmanın yegâne yolu, kendi içindeki Özündeki gücü harekete geçirmektir!

Kendi içindeki, Özündeki Allah’a ait kuvvet, kudret, gücü açığa çıkarmakla , bu dış varlıklardaki güçten kendini kurtarabilirsin.

ara.jpg (366 bytes)

 

KİŞİ,

"İLÂHİ İSİMLER"İN ZİKRİNDEN VAZGEÇTİĞİ ZAMAN

"İLÂHİ GÜÇ"TEN MAHRUM KALIR

VE CİNLERİN ETKİİLERİ ALTINA GİRER

 

Sıfat mertebesindeki güç oluşturma ismi de MÜRİD ismidir!.

Yani insanın varlığındaki bu ilâhi sıfatlara tekâbül eden isimlerin zikrinden kişi vazgeçtiği zaman o ilâhi güçten mahrum kalıyor ve cinlerin etkileri altına giriyor. O tesirleri almaya başlıyor .

ALLAH’IN İRADE SIFATI

Beyin kapasitesini arttırıcı en önemli isim de, insanın irade gücü irade gücünü etkileyen; irade gücünü arttıran “MÜRİD” ismidir. Çünkü “ALLAH’IN İRADE SIFATININ ADI”dır.

"MÜRÎD" ismi, bildiğimiz kadarıyla ilk defa olarak bize açılmış, bir "sır"dır!.

Bizden evvel, hiç kimse bu ismin zikrini yapmamış ve başkalarına da tavsiye etmemiştir. Hattâ din ve tasavvufla uğraşan pek çok kişi, bu ismin varlığını bile bilmez. Çünkü kitaplarda daima diğer sıfatların isimleri yazılır da; "İRADE" sıfatının ismi yazılmaz!.

Muhakkak ki bu da Allah'ın bir hikmeti sonucudur.

ara.jpg (366 bytes)

 

İNSANIN ZÂHİR VE BÂTIN DÜNYASINDA

HÂKİM OLAN TEK KUDRET, ALLAH’TIR

Soru:Tövbe sûresi 20. ayette “iman edip hicret edenlere” kurtuluş vaad ediliyor... buradakı “Hicret”in mânâsı nedir?)

Kişinin iki dünyası vardır!.. Birinci dünyası, madde dünya; ikinci dünyası da bâtın yani iç dünyası...

Bu Âyet kişinin zâhir ve bâtın dünyasında hâkim olan tek kudretin Allah olduğuna işaret ediyor... İmanın neye olduğunu “Akıl ve İman” kitabında açıklamıştım...

"Ey İMAN EDENLER, “ALLAH”a iman edin"

deniyor; biliyorsunuz!...

Yani, iman edenlerin hayal edip varsaydıkları tanrı kavramından arınıp, "ALLAH” isminin işaret ettiği”ne iman etmeleri isteniyor...

Bundan sonra da onlardan talep edilen şey; varlıklarını oluşturan “ALLAH” isminin işaret ettiği varlığa” hicret ederek onun gereğini yaşamaları!..

Bir kişiyi sevip onsuz yaşayamayacağını söyleyen kişi imanı reddetmektedir!. İnsanlar iman edip "Allah"a hicret etmek mecburiyetindedir; eğer iman ediyorlar ise gerçekten "ALLAH" ismiyle işaret edilene!.

ara.jpg (366 bytes)

 

ALLAH, BİR BİRİMDE KUDRET İZHAR ETTİĞİ İÇİNDİR Kİ

O BİRİM GÜÇLÜ GÖZÜKÜR

 Sizlerin çektiğiniz tesbihlerden biri de:

“LÂ HAVLE VE LÂ KUVVETE İLLÂ BİLLÂH”dır.

Bu, şu demek; “Kuvvet ve kudret sahibi olan sadece Allah’tır”!.

İşin mikro plânına baktığımızda, virüsler, bakteriler boyutuna; bunlar birbirlerini yiyorlar. Güçlü, güçsüzü yiyor!.

Biraz daha büyüklerine bakıyorsun, karıncalar boyutunda da; güçlü olan güçsüzünü yiyor...

Biraz daha büyük boyuta gidiyorsun; Güçlü olan aslan, güçsüz olan ceylânı parçalayıp yiyor. Timsah ne bulursa gücü nispetinde, yakaladığını parçalayıp yiyor.

İnsan da kendinden güçsüzünü yakalayıp, parçalayıp yiyor!. Balık, kuş ya da koyun fark etmiyor!.

Her bir güçlü, güçsüzü yiyor!. Ama o güçlü de, kendisinden daha bir güçlünün yanında güçsüz kalıyor.

Güç denen, kudret denen şey, yaratılmışlarda hep göresel, izâfidir. Bir varlığa göre güçlü olan, başka bir varlığa göre acîz durumundadır.

Yaratılmışlardaki güç kuvvet ve kudret izâfi ve geçici... Ama sonuçta, tüm yaratılmışlarda ortak olan vasıf “ÂCZ”dir.

Her ne kadar, biri diğerine göre güçlü gibi gözüküyorsa da, Allah, bir birimde güç kuvvet ve kudret izhar ettiği içindir ki o birim, güçlü gibi gözükür.

Bir diğer varlığa göre, Allah kudret izhar ettiği içindir ki bir birim, kudretli ve güçlüdür. Halbuki kendisinden daha kudretli olanın yanında ise, âcîz durumda!.

Yaratılmışların tümü, istisnasız olarak hakikat itibariyle “ÂCZ” ile mâlûldür.

Kendisinde izhar olunan kudret geçici, âcz ise bakîdir!.

Mutlak kudret ve kuvvet yalnızca yaradan Allah’a aittir!.

İşte yukarıdaki tespihte bunu anlayıp, bunu idrâk edeceğiz. Bunu düşünüp, bunu hissedip, diyeceğiz ki;

Gerçek kudret ve kuvvet sahibi, sadece Yaratıcıdır. Varlıklar da, yaratıcının gücünü izhar ettiği zaman güçlüdür. Ama o güçlü de başka bir kudret izharına karşı güçsüz durumdadır. Dolayısıyla, bütün yaratılmışlar âcz ile vasıflanmıştır”.

Bunu iyi idrâk etmek lâzım!. Bir kişinin bu gerçeği idrâk etmesi demek, o kişide artık kendini büyük görme, böbürlenme, gururlanma gibi hâllerin kalkmış olması demektir.

Artık o kişi, izhar olan kudretin yanında, gerçekte âcz içinde olduğunun idrâki içindedir.

Acz içinde olduğunu idrâk edende büyüklenme, böbürlenme, gururlanma olmaz!. Kendini bir başka varlığa karşı büyük görmez!.

Kendinde bir varlık görememenin; kendisinin acz içinde olduğunu görmenin sonucu, kendisindeki kemâl sıfatlarının Allah’a ait olduğu müşahedesini getirir...

ara.jpg (366 bytes)

 

BİLİNCİMİZ

HER AN İLÂHİ KUDRETE TÂBİİDİR

Bilincimiz, her an ilâhi kudrete tâbidir. Bu sebeple ne kadar gerçeğe ermiş olursak olalım, her an o gerçekten sapmak mümkündür.

ara.jpg (366 bytes)

 

MUHAMMEDİ İLMİN YER ALMADIĞI KUDRET ZUHURU

Muhammedî ilmin, bâtınî ilmin yer almadığı her kudret zuhûru âfâkî seyrden olabilir...

Ya da gafletten!.

ara.jpg (366 bytes)

 

DECCAL’DE AÇIĞA ÇIKAN KUDRET SIFATI

ONUN ZEHİRİ OLMUŞ VE HELÂKINA VESİLE OLMUŞTUR

Kudret sıfatı da en geniş şekliyle Deccal'da açığa çıkacaktır!

İlim sıfatı, ancak Zâtına seçtiklerinde açığa çıkar... Kudret sıfatından daha faziletlidir!...

İlim sıfatı ise o devirde Mehdi'de de açığa çıkmaktadır!.. Bu yüzden de Mehdi, Deccal’den değerli olmuştur!...

Bunun sonucunda da kudret zuhûru onların zehiri olmuş ve helâk olmuşlardır!... Bu yüzdendir ki, ilimsiz kerâmet açığa çıkarmak bütün evliyaullah nazarında aybaşı gören kadının kanı; olarak nitelendirilmiştir!.. Anlatabildim mi?

ara.jpg (366 bytes)

 

“ALLAH’IN VECHİ”

KUDRET VE KUVVET SIFATININ AÇIĞA ÇIKIŞIDIR

“Allah’ın Vechi”, kudret ve kuvvet sıfatının açığa çıkmasından başka bir şey değildir; ama senin şuur ve bilincinin gözbebeğine bağımlı çalışması dolayısıyla hükmünü göz verilerine GÖRE verirsin... Böylece de Allah'tan mahrum kalırsın.

ara.jpg (366 bytes)

 

ALLAH’IN KUDRETİNİ BİLMEYEN…

Allah’ın kudretini bilmeyen beşerin iradesinden sözeder!

Ahmed Hulûsi

 

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

www.allahvesistemi.org