.

 

kavramlar.jpg (6719 bytes)

 

RÜŞVET

 

RÜŞVET KANGRENİ OLMUŞ BEDENLER

 RÜŞVET kangreni olmuş bedenler, bir de “memurin muhâkemât” ile ilaçlara karşı dokunulmazlık kazanmışsa…

İnsanlar, hakları olan veya olmayanı RÜŞVET ile alabiliyor; para ya da güç-zor dilediğini yaptırabiliyorsa…

Bu toplumdan yayılan düşünce dalgaları, kara bulutlardaki yıldırımların oluşmasına yol açan dalgaları üreterek; paratonerlik yapıyorlar demektir yeryüzünde!. Doğa ve insan bütündür; sürekli birbirini etkilemektedir!

Dolu inerken, iyi-kötü ayırımı yapmaz tüm bölgeye yağar!.

Batıdaki, depremden alır yaptıklarının karşılığını; doğudaki de başka şeylerden… Herkes ortaya koyduğu fiillerinin sonuçlarını yaşayacaktır!.

Belâ nâzil olduğunda yapılacak iş, sabır; öncesinde ise, alabildiğine tedbirdir!.. Tedbir alabiliyorsan, bu, takdirinde olduğu içindir!.

(“TEVEKKÜL” yazısını okuyunuz)

Her toplum, kendi seçimi olan başındakilerin, yönetiminin sonuçlarını ve güzelliğini yaşar! Toplum ağaçtır, yönetenleri meyvesi!

ara.jpg (366 bytes)

 

TOPLUM,

RÜŞVETLE YAŞAMAYI SÜRDÜRDÜĞÜ SÜRECE…

Akıllı  odur ki, başa geleceği görür”!… Demişti bir zamanlar biri…

Bilmiyorum hâlâ görebiliyor mu, başına gelecekleri…

Rüzgâr esmeye başladığı zaman yağmurun geleceğini anlarsınız değil mi?”; diye sormuştu Hz. İsa, 2000 yıl öncesinde insanlara…

Bilmiyorum, acaba fark edebilmiş mi bu gerçeği insanlar!…

Uyarıcılar her kisvede uyarırken insanları; ahmaklar hâlâ, herşeyin eskiden gelmekte olduğu gibi, devam edeceği sanısındalar!. Geminin karaya çıktığını fark  etmeden danslarına devam ediyorlar!

Gök kararıyor; yer depreniyor; anlayışı kıtlar, saz çalıyor diyorlar!

Kangrenin ilacı olmadığını bile öğrenmemişler; yalnızca cüzdan ya da sex için yaşayanlar!

Toplum, tüm kademeleriyle hakketti fırtınayı; yanlışlarda ısrarla.. Rüşvetle yaşamayı, ehil olmayanları başına seçmeyi sürdürmekle… Elbette, kuru da yanacak yaşın yanında!

Şimdi artık, ağlama sızlanma zamanı değil!.

Başını sokacak emin bir delik; kurtaracağın iman peşinde olmaya bak! Zira tüm âkiller seziyor, ya da görüyor başa gelecekleri!.

Bu gerçeği inkâr edenleri de, koy kendi hâline!. Bulsunlar aradıklarını!...

Olmayacak onların arkalarında, ağlayanları!.

ara.jpg (366 bytes)

RÜŞVETLE BÜYÜMÜŞ NESLİN

KENDİ GÜNAHI YOKTUR BELKİ,  AMA…

Tanrıyı yargılayan anlayışı kıtlardan olmaktan vazgeçmek gerek!. Kimse kimseyi cezalandırmıyor!

Her kişi veya toplum, elleriyle yaptıklarının, beyinleriyle ürettiklerinin sonuçlarını yaşıyor yani karşılığını alıyor!.

Kötülüğün manyetizması kötülüğü çeker; onlardan ayrılmayanlar da aynı şeyleri paylaşır!. İyiliğin manyetizması da iyileri çeker; yanlarındaki de aynı şeyi paylaşır.

Haramla (rüşvet), büyümüş neslin belki kendi günahı yoktur; ama bu şu gerçeği değiştirmez; o kişiler farkında olmadan zehirle beslenenin âkıbetine uğrar!.

Unutmayın, gökte Tanrı yok, “niye” diye hesap soracağınız!. Yaratılmış evrenin varoluş sistem ve düzen ve mekanizmasına tâbisiniz!.

Zordur  olan-bitenden razı olmak… İman ister!

Lâfıyla değil, mâhiyetinin idrâkıyla ve hazmıyla iman!.

Kafanda yarattığın ve “ALLAH” ismiyle etiketlediğin tanrına iman, kolaydır… Senin fikrine uygun gelmeyince de olaylar, onu kolaylıkla yargılayabilirsin!…

Ama mercimek kadar aklınla, evrenin “e”sini dahi kavramamışken…

Evrenin Yaratanını yargılamaya kalkman, senin beyninin ve eserlerinin psikiyatristlerin inceleme alanına girdiğini gösterir…

Eğer birazcık gerçekleri görmek, anlamak ve kendi yaşamını ona göre düzenlemek gibi bir arzun varsa, içinde yaşadığın sistemi fark etmeye çalış… Sistemin gereği olan “tedbir”i terkedip; hayâlindeki tanrına bırakırsan işini, görürsün sonunu!

Yarın bakarsın, deprem olur; öbürgün sel ya da ayaklanma, isyan!.. Dünyada çeşitli ülkelerde bunlar hep olageliyor!… Ve olup bitenler içinde, nîce kurular da yanıyor yaşlar yanında!

Sen bunlarla kafanı yorup, “dünyalığımı nasıl kurtarırımla” gününü tüketirsen; yarın sana da isabet edecek olan ölüm sonrasında, kendine çok yazık edersin… Acıyanın da olmaz!

Gel bu olanlardan ibret al ve biraz kendine dön!

Uyaranı göremiyorsan, söyleteni fark et!…

İş işten geçmeden!

ara.jpg (366 bytes)

 

SANIRLAR Kİ VERDİKLERİ RÜŞVETLERLE

ÖLÜMÖTESİNDE KENDİLERİNİ KURTARACAKLAR…

Dini imanı paradır bazılarının!…

Dini imanı sekstir bazılarının!…

Dini imanı şan şöhret, isimdir bazılarının!

Tüm inançları, lâftadır, göstermeliktir!

Tanrıya tapınırlar; peygambere inandıklarını söylerler; Kurân’ı yataklarının tepesine asarlar; ölülere okurlar!.

Yaşayan ölülerdir artık onlar; “zombi” olmuşlardır; farkında değillerdir!.

Tıpkı, ölümü tadanların, ilk aşamada öldüklerini farkedememeleri gibi; onlar da yaşayan ölü olduklarının farkında değillerdir!…

Kiminin şeyhi vardır, kiminin hocası efendisi!…

Sanırlar ki, onlara verdikleri rüşvetlerle ölüm ötesinde kendilerini kurtaracaklar!.

Zavallılar, parayla seksle, isim yapmakla öylesine hücrelerine kadar konsantre olmuşlardır ki, “Allah” adıyla işaret edilenin ne olduğunu düşünmeye dakika ayıramazlar!. Hiç farkında değillerdir "Allah Rasullüğü’’nün ne olduğunun!.

Göya müslüman ülkede, müslümanların arasındaki, müslüman etiketli, yaşayan ölülere acıyın ve saygı duyun!…

Kurtlara böceklere yem olmak üzere mezara yalnız başlarına atılacakları güne kadar!

Ne mutlu, iman sahibi olarak, imanı doğrultusunda, her türlü cefa ve sıkıntıya katlanabilenlere…

Ne yazık, para seks isim uğruna âhiretini satanlara!.

Ahmed Hulûsi

yazdir

 Tüm Kavramlar Programı

 

Yayınlarımızın Telif Hakkı Yoktur. Sitemizdeki tüm bilgiler, Hz. MUHAMMED'in (aleyhisselâm) bildirip açıkladığı "ALLAH" ismiyle işaret edilenin hakikatinin ne olduğunun öğrenilmesi ve "DİN" denilen yaşam sisteminin bu vizyonla değerlendirilebilmesi için, tüm insanlarla karşılıksız paylaşılmak üzere hazırlanmıştır. Tüm yayınlarımızı ücretsiz okur; dinler, bilgisayarınıza indirebilir, çoğaltabilir; YAZAR ve KAYNAK BELİRTMEK ŞARTIYLA her yoldan bütün çevrenizle paylaşabilirsiniz. Allah ilmine karşılık alınmaz. Prensibimiz maddî ya da manevî karşılıksız paylaşımdır.

www.allahvesistemi.org