.

 

 

kavramlar.jpg (6719 bytes)

 

TOPRAK

 

KURÂN,  1400 SENE ÖNCESİNİN ANLAYIŞINA,

BEDENİN HÜCRESEL YAPISINI  “TOPRAK” OLARAK

TARİF VE TASNİF ETMİŞTİR!

İnsanın bedeni, hücresel yapısı, ana hammaddesi itibariyle nasıl ki su ve mineraller karışımı olarak; 1400 sene öncesinin anlayışına da hitâb etmesi amacıyla "TOPRAK" diye târif ve tavsif edilen nesne ise...

Aynı şekilde,

"CİN" adı verilen varlığın da bir tür "ışın" olan bedeni, o günün anlayışına ve ifade tarzına uygun olarak;

"DUMANSIZ ATEŞ",

"HÜCRELERE NÜFÛZ EDEN ATEŞ",

"ZEHİRLEYİCİ ATEŞ"

gibi tâbirler ile târif ve tavsif edilmiştir.

 "MELEK"lere gelince.

-CİN’lerin yapısı elektromanyetik dalgalara dönük bir tür radyasyon olmasına karşılık; "MELEK" denilen varlıkların yapısının anacevheri, foton türlerinden bir yapıdır. "NURÂNÎ"dir yapıları.

ara.jpg (366 bytes)

 “BİZ İNSANI TOPRAKTAN YARATTIK!”

İnsan nasıl ki beden dediğimiz yapısıyla hücrelerden meydana gelmişse, hücrelerden meydana gelmiş bu yapıyı da Kur`ân mecaz yollu olarak;

"Biz insanı balçık`dan yarattık"

diye tanımlıyor.

Buradaki "balçık" benzetmesiyle su-mineral karışımına işaret ediliyor. Hücre yapısı balçık hâlindedir. Yani, mineral yapı ve sıvı yapı!. bu ikisinin karışımıdır, hücre!. "Balçık" tâbiriyle işte bu gerçeğe işaret ediyor.

v       

“Biz insanı topraktan ve balçıktan yarattık”

âyetlerini anlatırken, “balçık” kelimesiyle kastedilen şeyin hücre” olduğunu söyledik...

İnsanın hücrelerden meydana gelmiş olduğunu anlatma sadedinde; “balçık” kelimesi kullanılmıştır, mecâzi olarak... Yoksa, toprağı suyla karıştırıp bulamaç hâle getirmek, balçık demek değildir!

Buradaki “balçık”tan kasıt, “hücre”dir. Hücrelerin birleşmesiyle insan meydana gelmiştir; hücrelerin birleşmesiyle beyin meydana gelmiştir.

ara.jpg (366 bytes)

 

BEDENİN SONU, TOPRAKTIR!

İnsanın bedeninin sonu, yani “âhiri”, topraktır!

Bedeni meydana getiren hücreler, dalga bedene bürülü “İnsanın” bedenden ayrılmasından sonra da yapılarının gereği olan hayatlarına devam ederler; ancak birbirlerine bağlayıcı özellik kalktığı için, dağılıp çürürler. Ve her hücre, kendi yapısına en yakın olan bir başka bileşime dönüşerek katılır.

ara.jpg (366 bytes)

 

KENDİNİ BEDEN KABUL EDEN İNSAN

TOPRAĞA GÖMÜLÜR!

Bu bedenle doğar, büyür, yer içer, çiftleşir, uyur, ürer ve böylece ömrünü geçirir.

Eğer düşünce dünyasında "âmentü" diye özetle bahsettiğimiz "iman" edilecek esaslar konusu yer almıyorsa; bu kişi kendisini madde beden olarak kabul eder ve böylesine bir yaşamın sonunda da toprak olup, yok olacağı düşüncesini taşır.

Kendini bu beden kabul edip, sadece bedene dönük istekler ve zevklerle ömrünü tüketmesi sonucunda da, ölüm denen olayı yaşar ve diri diri, şuurlu, aklı başında olarak toprağa gömülür.

ara.jpg (366 bytes)

 

BEDEN TOPRAK ALTINA GİRDİĞİNDE

BİLİNÇ YOK OLMAZ!

Beden boyutu da ebedîdir; biyolojik-ruhsal-nursal beden şeklinde; bunun yanısıra şuur boyutunda kişinin şuurunun erdiği idrâktaki düşünsel boyut da ebedîdir.

Bilinç, beynin ürettiği mikro dalga bedene tüm özellikleriyle yüklendiği için, nasıl bugün beyin faaliyetiyle yaşamına devam ediyorsa da, beynin durması anından itibaren de eskilerin “Ruh” adını verdiği astral bedende yaşamını sonsuza dek sürdürecektir.

Esasen, eğer aynada gördüğün varlık ise “Ben” diye kastettiğin, aynada gördüğün varlık toprak altına girip belli bir süre geçtikten sonra çürüyüp yok olduğu zaman senin “Ben” dediğin nesne de yok olup gidecektir...

Bu anlayışa göre senin “Ben” kelimesiyle kastettiğin ve “Ben” hükmünü veren bilincin de yok olup gidecek demektir, “Ben” kavramı da yok olup, kaybolup gidecek demektir. Oysa, bundan çok seneler önce Lavazzier’in koyduğu bir kural var:

“Var olan hiçbir şey yok olmaz.”

Eğer “Ben” kavramı varsa şu anda; bu, şu anda var olan “Ben” kavramı hiçbir zaman yok olmaz, yok olmayacaktır!.

Yok olmayacağına göre de demek ki, “Ben” kelimesiyle kastedilen şey, yok olacak şey değildir.

Her ne kadar neticede yok olacak olan bir nesneden yani beyinden meydana geliyor ise de, neticede “Ben” kelimesiyle kastedilen gerçek anlamıyla bilinç, hiçbir zaman “yok” olmaz!.

Ahmed Hulûsi

yazdir

  AB1.jpg (952 bytes)

 

www.allahvesistemi.org

kitsan.gif (4296 bytes)

internet kitapçınız kitapyurdu.com