KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar

 

 

 

 

“ZÂT”

  • MUTLAK KARANLIK

  • YÖNELEMEDİĞİNİZ...Yöneldiğinizde “Sıfat Mertebesi”ne düştüğünüz… Sadece “Hiç” ile tarif edebileceğiniz…"Bilinmezliğiyle" bilebileceğiniz..."Esmâ"nın ulaşamadığı...

  • “ALLAH” İSMİ AYNASINDA KENDİSİNİ SEYREDEN

  • “ALLAH” İSMİ AYNASINDA “İNSAN”LA KENDİNİ SEYREDEN

  • Her nokta`da ve zerre`de mevcut olan...

  • Her an dilediğini tüm varlıklar adı altında ortaya koymakta olan...

  • Bilinen, düşünülen, hayâl edilen, tasavvur edilen, vehmedilen tüm mânâların düştüğü Mutlak karanlık...

  • "Esmâ"nın ulaşamadığı; tefekkürün durduğu, fikrin cereyan etmediği, yaşamın, hissiyatın, sözün edilemediği "HİÇ"lik...

  • Üzerine tefekkür edilemeyen, anlaşılması muhal olan...

  •  Zâtını, idrâk edebilmene karşın asla idrâk edemeyeceğin...

  • "Vücûd"dan münezzeh ve müberrâ olmak durumunda olan...

  • Vücûd, “Tek” olmasına rağmen, bu görünen-bilinen vücud kendine nisbetle bir “gölge” veya “hayâl” olan…

  • Hiçbir şekilde açığa çıkmayan... Açığa çıkmadığı için de konuşulup tartışılamayan ve hakkında hüküm verilemeyen...

  •  İfadeye, kelâma, düşünceye, tefekküre gelmeyen...

  • "Allah", İsmi olan...“Uluhiyet”i dolayısıyla “Allah” adıyla işaret edilen ve her mertebede Kendisinin gayrı olmayan... Bize bildirildiği kadarıyla vasıflarını ve özelliklerini bilebildiğimiz...

  • Sonsuzluğundan ve sınırsızlığından söz edilemeyen...

  • "Yerleri ve gökleri yaratmadan evvel ve el'ân "A'mâ"da olan...

  • Ancak "Ahadiyyet" sırrına vukufla, "bilinmezliğiyle" bilebileceğiniz... Ve tüm bu bilişlerin dahi, çeşitli perdeler olan esmâ tecellîleri olduğu...

  • Mutlakiyet sözü dahi edilemeyen…. Aşağı mertebelere göre işaret sadedinde “Mutlakiyet”ten söz edilebilen…

  • Mânâlarını seyir için meydana getirdiği tecellîlerle kayıtlı olarak seyre başladığın zaman, sürekli çeşitli isimlerin mânâlarını müşâhedeye başlayacağın için, görmekten perdeli kalacağın...

  • "Esmâ", bir zuhûru olan... Gayrı olmamasına rağmen bu zuhurla da kayıtlanmayan...

  • “Esmâ” ile (Tüm “isimler”le) târif edilen-tüm kompozisyonlarla anlatılan aynı Tek …

  • Ef’al mertebesinde müşahede edilen gerçekte aynen O olan... (Ancak herhangi bir kayıt veya sınırlama sözkonusu olmaksızın, kendi boyutunda! ...)

  • Baş-son gibi kavramlardan beri; sınırsız-sonsuz; bölünmesi, cüzlerinin var olması muhal; sayısız mânâlara sahip; sonsuz - sınırsız, cüzleri olmayan irade; sonsuz-sınırsız cüzü olmayan kudret…

  • Varlığının dışında ikinci bir varlık düşünülemeyen…

  • İçi ve dışı olmayan…

  • Merkezi özü olmaktan münezzeh olan…

  • Ceberût mertebesinin hâli dahi kendine perde olan...

  • Ahadiyyet sırrı ile işaret edilen...

  • Ancak sıfatlarından sözedilebilecek olan...

  • Sıfatları bilinen, eserleri de müşahede edilen; "Ahadiyet " dahi vasfı olan...

  • Kesret kavramı düşünülemediği gibi, kesret kavramına dönük bir şeyin de konuşulamadığı...

  • Sıfatlara dayanan herhangi bir anlamla kavranılmaktan öte olan...

  • "Esmâ"sı, perdesi olan...

  • Âlemlerinin, kelimelerinin sonu olmamasına karşın; Âlemlerin sonu kabulü, kendine nisbetle olan...

  • Her zerrede sıfatıyla, esmâsıyla ve âşikâre çıkış şekli olan fiilleriyle gayrı olmayan varlık...

  • "İnsan"ın varlığının O'nunla kaim olduğu...



 

 

  • ZÂT’IN HÜVİYETİ->“HÛ(“O”)

  • HAKİKATİ->AHADİYET!

  • “ESM”SI->PERDELERİ!

  • VÜCUD->GÖLGE-HAYAL!

  • KENDİSİNİ SEYRETTİĞİ AYNA->ALLAH” İSMİ AYNASI

ALLAH’IN ZÂTI HİÇBİR ŞEKİLDE AÇIĞA ÇIKMAZ;

ONUN İÇİN DE KONUŞULUP TARTIŞILAMAZ VE

“ZÂT” HAKKINDA HÜKÜM VERİLEMEZ!

 

 

 

  • ZÂT ÂLEMİ (Lâhut Âlemi)

  • ALLAH’IN ZÂTI

  • ZÂT’IN HAKİKATİ(Ahadiyet Mertebesi)

  • Zâtı itibariyle şirk ve Tevhid kavramlarından münezzehtir.

  • Zâtı itibariyle şirk ve Tevhid kavramlarından münezzeh olanın bildirdiği “Şirk”!

  • ZÂT’IN ZÂTINA OLAN İLMİ

  • Zâtın Zâtına olan ilminin sonucu

  • "Zât"ı itibariyle sonsuzluğundan ve sınırsızlığından söz edilemez!

  • Zâtî İlmin Kendine nazarı {Fiil sözkonusu olmadığı “DEHR” (“AN”- Allah katındaki zaman birimi) boyutu}

  • ZÂT-I BAHT(Zât`ın mutlakiyet sıfatı-“Âlemlerden Ganî”lik vasfı)

  • ZATIYLA KAİM VARLIĞIN BENLİĞİNİ BÜRÜNDÜĞÜ MÂNÂLAR(Esmâ’ül Hüsnâ)

  • “GÖLGE”-HAYÂL-“VÜCUD”

  • Zât’a nisbetle “Gölge”-“Hayâl” olan “Vücud”

  • ZÂT’IYLA ZÂTINI  SEYRETMESİ

  • “ZÂT”IN KENDİSİNİ SEYRETTİĞİ AYNA->ALLAH” İSMİ AYNASI

  • Yüce Zât, "ALLAH" ismi aynasında kendini seyreder!

  • ZÂTİ RAHMET

  • ZÂT’IN TÜM VASIFLARIYLA KENDİNİ BİLMESİ(“Rahmaniyet” mertebesi)

  • HER VARLIĞIN ZÂTI->ALLAH!

  • Varlıkta Zâtıyla kâim olan varlığın büründüğü çeşitli mânâlar

  • Yarattığı âlemlerde Zâtı ile mevcuttur!

  • “ŞEY”İN ZÂTI->O “Şey”in Nefsi!

  • ZÂT’IN İLMİ VE İRADESİ İSTİKAMETİNDE OLUŞAN VARLIK ÂLEMİ

  • Her şey, "şey"in varlığı–isteği-iradesi dışında; evreni meydana getiren Zât`ın, ilmi ve iradesi istikametinde oluşuyor.

  • “İNSAN”IN ZÂTI{“BEN” Noktası-“Ben Bilinci-"Ben varım bilinci”}

  • “BEN” kelimesi, Zâtıma işaret eder.

  • İnsanın mustakil bir Zâtı yoktur…İnsanın Zâtı, Mutlak Varlığın Zâtıdır!( O Zât`ın varlığı ile kâimdir)

  • "İNSAN”DAKİ ZÂTÎ TECELLİ{"Tecellî Zâti"-“Berkî” Tecelli-“Muhammedî Meşreb”e has tecelli-zamanın İnsân-ı Kâmil'ine ve Gavs'ına has olan "Tecellî Zâti"}

  • "Allah Adem'i Rahman sûretinde halk etti"

  • YÜCE ZÂT’IN, “ALLAH İSMİ AYNASI”NDA “İNSAN”LA KENDİNİ SEYRİ

  • Dilenmiştir ki, "ALLAH" ismi aynasında, insanla kendini seyretsin!

  • "ZÂTİYYUN"

  • “ZÂT”I TANIMA MERTEBESİ{Zâtıyla zâtını bilişin, âlemde zuhur yollu izhârı için meydana gelen bir şan "NEFS'i hür olanlara mahal kılınan Mutlak mânâda "NEFS"="BEN"-Velâyetteki "Ulül Azîm" mertebesi-"Aktabiyet" veya "Müferridun"luk durumunun hâsıl olduğu Muhammedî meşreb-"Tenzih" ile "Teşbih" görüşünün eşit ağırlıkta sentezi olan "Tevhid" müşahedesinin oluştuğu mertebe-Kalbleri(bilinçleri) Allah'ın ilmiyle dolu bir halde hadsiz hesapsız sırlarla dolu "HÜR" zevâtın mahalli}

  • ZÂTÎ SIR

  • ZÂTÎ İSTİDAD{Hz.Rasûlullah'a has Zâti istidad-Zât'a yönelik Mi'râc}

  • ”ABDULLAH”{Hakikati olan Esmâ-Sıfat boyutlarının kapsaması ve gerekleriyle yaşayan Zât!}->(Allah kulu” yani “Abd-ı Allah”)

  •  ZÂT’I TALEP

  • "Rızasından" kurtulup "Zâtı" talep edebilmek

  • ZÂT’A YÖNELMEK

  • Zât’a yönelmek istediğinizde, o hâli anlatacak kelime->”HİÇ”!

  • “ZÂT”A YAKLAŞMAK

  • “İsimler”i bırakıp Zâtı tanımaya çalışmalıyız.

  • Esmâların oluşturduğu, esmâlardan teşekkül etmiş bir Zât değil! Zat`ın ilim sıfatının oluşturduğu mânâlar söz konusudur.

  • İLÂHİ ZÂTI ZÂTINDA MÜŞAHEDE

  • İlâhi Zâtı Zâtında müşahede eden ilk beşer(Hz.Muhammed Mustafa aleyhisselâm)

  • ZÂTİ SIFATLAR{“Nokta”-“Esmâ mertebesi”nin ana vasıfları-“Heyula”}

  • Ef’al mertebesinde müşahede edilen, gerçekte aynen Zâttır; ancak, herhangi bir kayıt veya sınırlama sözkonusu olmaksızın, kendi boyutunda!

  • ZÂTÎ İLİM

  • Zâtî İlimden söz edilmesi, muhaldir!

  • “ZÂT”I TEFEKKÜR

  • Akıl-şuur dediğin şey, “İlâhi İsimlerin mânâları”nın dayandığı Zât’a gider!

  • “ALLAH’ın ZÂTI üzerine tefekkür etmek muhaldir!”

  • ZÂT’TA FENÂ OLMA(Teklik müşâhedesinin oluşması- İkiliğin kalkması-Hakkel yakîn’in oluşması -Kişinin kendini Hak'tan ayrı bir varlık olarak düşünme hâli ortadan kalkması-Vehimdeki "benlik" kavramı kesin olarak kaybolması)

  • “ZÂT”IN TANINMASI

  • Zât, “Esmâ”sıyla tanınır!

  • Zâtını idrâk edebilirsin; ama, “Zât”ı asla!

  • ZÂT’IN HİÇLİK NOKTASI

  • Ef’âl mertebesinden çıkan düşünce, Esmâ ve Sıfat mertebesinden geçer; “Zât’ın “Hiçlik Noktası”na çarpar; tekrar Sıfat mertebesine döner ve Esmâ mertebesinde tefekküre başlar!

  • “ZÂT” HAKKINDA HÜKÜM  VERMEK

  • Allah’ın Zâtı hiçbir şekilde açığa çıkmaz; onun için de konuşulup tartışılmaz ve Zât hakkında hüküm verilemez!

  • “ZÂT”I BİLMEK

  • “Ben” kelimesiyle işaret ettiğiniz Zâtınızı anlatamazsınız!

  • Kişinin Zâtı olan Allah’ı bilebilmesi için, mutlaka terkibiyet oluşumundan çıkması şarttır!

  • “ZÂT”I BİLİNMEZLİĞİYLE BİLMEK

  • Zâtı bilinmezliğiyle bilmek, “Ahadiyet Sırrı”na vâkıf olmakla mümkündür!

  • ZÂT’A NİSBETLE ÂLEMLERİN SONU KABULÜ{“ALLAH”'ın kelimelerinin sonu yoktur!.. Âlemlerin sonu kabulü, “hükmî”dir ve ZÂT'a nispetledir!}

  • ZÂTI TENZİH VE TAKDİS ETMEK

  • ZÂTİYYUNUN İBADETİ (Zâtiyyûnun unutmuşluğu)

  • ZÂTÎ İLETİŞİM{Birim, "Öz"üne, "Zât"ına doğru bir yolculuğa çıkabilirse; veya bir diğer ifadeyle, "Zât"ına doğru bir sıçrama yapabilirse, o Nokta`da, kendisinden sayısız defa mikro veya sayısız defa makro plandaki birimlerle iletişim kurabilir!.}

  • Râbıtan, "Zât-ı Hak" olsun!

  • ZÂT’IN PERDELERİ{Esmâ Perdesi)

  • Ceberut mertebesinin hâli dahi Zât’a perdedir! 

  • Vâkıfîyn, Zâtı ancak esmâ perdesi arkasından seyir hâlindedir!.

  • “Esmâ mertebesinin” “Allah’ın Zâtı” sanılması, “tanrı” varsayımlarının ürünüdür.

  • "ZÂTÎ HAKİKAT"İNİ “OKU”YAMAYAN

 

 

SALÂT(Namaz)

 

 

 

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

2012 ® RADYO YANSIMALAR web sitesi. 24 saat yayın

www.allahvesistemi.orgg