KAVRAMLARLA KURÂN-I KERİM'E BAKIŞ

 

Ahmed Hulûsi'de Kavramlar

 

 

“İHSAN”

•Farz olanı ifa

•“Hakikat”i müşahede

•Rabbani müşahade

•Allah’ın seni her an gördüğünün bilincinde olarak yaşamak...

 

Eğer ihsan üzere olur ve takva yaşarsanız,

muhakkak ki Allah yapmakta olduklarınızı (B sırrınca) Habiyr’dir. (Nisâ/128)

 

İHSAN HÂLİ

(NAMAZIN HAKKINI VERMENİN EN ALT DERECESİ)

Eğer ki sen, namaz hâlinde, namazın hakkını veremiyorsan, henüz namazı “ikâme” edemiyorsun demektir. Zira namazın hakkını vermenin en alt derecesi “İHSÂN” hâlidir...

Namazda “İhsan” derecesini Efendimiz Aleyhisselâm şöyle anlatıyor:

-"Sen Allah'ı göremiyorsan dahi, Allah seni görüyor olarak düşünüp, namazını böylece edâ etmendir İHSÂN!.

 

 

“İHSAN EHLİ”

•”Muhsin”

•Müşahede eden

Cennet ehli

 

MUHSİN{İhsan eden-Vechini İslâm’a teslim eden-Vechinde Allah’tan gayrının olmadığını itiraf eden}

ALLAH, MUHSİNLERİ SEVER...

İman edip imanının gerektirdiği fiilleri ortaya koyanlar, korunmaya devam ederlerse (bir üst mertebede) imana ulaşıp, o imanın gereği çalışmalar yaparlar... Sonra bu anlayışa göre korunarak daha üst mertebede iman anlayışına kavuşurlar... O anlayışla imanlarının sonucu olarak da ona göre korunmaya başlarlar... Bundan sonra, ulaştıkları bu anlayışa göre korunmaya devam etmeleri, onları ihsana (Müşahede mertebesine) erdirir... İhsan mertebesine erdikten sonra, geçmişte (bilmeyerek) yediklerinin bir mahzuru yoktur artık! Allah muhsinleri sever.(Mâide/93)

 

ALLAH

İHSAN EDENLE BERABERDİR...

("İhsan edende veren Hakk'tır!")

 

Tüm varlık isimleri altında ortaya çıkan kudret ve mânâ, hep O'na aittir!

Tüm varlıklar ve oluşturdukları tasarruflar hep O'na aittir; ve onların her biriyle bir diğerini etkilemektedir!

Ancak bütün bunlara rağmen de, ne mikro ne de makro plandaki hiç bir "şey" için, "ALLAH"tır denemez!

Fakat, oradaki " vücudu" da inkâr edilemez!

Bu yüzdendir ki Rasûlullah aleyhisselâm, şöyle buyurmuştur:

-"İnsanlara şükretmeyen, ALLAH'a şükretmiş olmaz!

-"ALLAH İHSAN EDENLE BERABERDİR!"

âyetinde işaret edilen bir biçimde, "ihsan edende veren Hakk'tır!"

 

İHSAN EHLİNİN YÜZÜNÜ(Şuurunu)

NE KARA TOZ ZERRESİ,

NE DE "HAKİKAT"İNDEN AYRI DÜŞMENİN ZİLLET KAPLAR

Bilelim ki...

"Allâh isimleri", bilinç devrede olmaksızın şuurda açığa çıkıp (vahiy), daha sonra bilinç tarafından değerlendirilmeye çalışılan evrensel -kâinat anlamında değil âlemler işareti doğrultusunda- özelliklerdir.

"Esmâ ül Hüsnâ" Allâh'ındır; o isimlerin işaret ettiği özellikler, TEK ve SAMED olarak bildirilen, Allâh adıyla işaret edilenin, Esmâ mertebesine, "nokta"ya işaret eder... Dolayısıyla bu isimler ve bu isimlerin işaret ettiği anlamlar sadece O'nundur; beşer anlayışıyla kayıtlanamaz! Nitekim Mu'minûn: 91'de: SubhanAllahi amma yesıfun = onların vasıflamalarından Allâh münezzehtir; buyurulur! "O'na isimlerin mânâlarıyla yönelin... O'nun Esmâ'sında ilhada sapanları (Esmâ'yı beşerî değer yargılarıyla sınırlayanları; El Esmâ ve El Hüsnâ'nın ne olduğunu fark edemeyenleri ve "Ekberiyet"iyle Allâh'ı bilmeyenleri) terk edin! Yapmakta olduklarının karşılığını göreceklerdir." (A'raf: 180)

"El Hüsnâ'yı tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız!" (Leyl: 6-7)

Hatta ihsan hâli (muhsin oluşun cezası) bile "El Hüsnâ"ya bağlanıyor...

"İhsan ehline, daha güzeli (El Hüsnâ) ve fazlası (Rıdvan) vardır... Onların vechlerini (yüzlerini-şuurlarını) ne kara toz zerresi (bencillik), ne de (hakikatlerinden ayrı düşmenin getirisi olan) zillet kaplar... Onlar sonsuza dek cennet ehlidirler!" (Yunus: 26)

 
 

 

RABBİNİZİN

(varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin-şuur ve bedeninizin) NİMETLERİNİN HANGİ BİRİNİ SAYARSINIZ YALAN?

 

Zül'Celâli vel'İkrâm Rabbinin vechidir (Esmâ mânâları)

Bakıy olan!(Rahman/27)

 

SALÂT(Namaz)

Nübüvvet işleviyle bildirilen "Sistem"

 

 

 
 

KUR'ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ

2012 ® RADYO YANSIMALAR web sitesi. 24 saat yayın

www.allahvesistemi.org